YENİ ÜROLOJİ DERGİSİ, cilt.8, sa.1, ss.50-54, 2013 (Hakemli Dergi)
“Türkiye’de ilk” olarak ünlenen bir HIV vakasında da gözlemlenebileceği gibi, AIDS’in ortaya çıkışı toplumlarda hastalığa karşı korkulu bir ilgiye neden olmuştur. Bilinmeyen bir hastalık karşısında toplumun ilk tepkisini değerlendirmeksizin HIV/AIDS algısının sosyal ve etik analizi eksik kalacaktır. Yeni salgın hastalıklarla karşılaşan ilk kesim olan sağlık çalışanlarının tutumu ise tıp etiğince önemlidir. Türkiye’de halkın HIV/AIDS konusunda ortalama bilgi ve bilinç düzeyi idealin altındadır; HIV pozitif insanlar başlangıçtan bugüne toplum tarafından hastalıklarıyla damgalanarak dışlanmakta, kınanmakta ve korkuyla yaklaşılmaktadır. HIV pozitif insanların psikolojik ve sosyal sorunlar yaşamaksızın topluma entegrasyonu için, HIV/AIDS’e dair gerçeklerin açık bir dille ve daha sıkça halka ifade edilmesi, böylelikle marjinalleşmiş haldeki “AIDS” sözcüğünün normalleştirilmesi gerekmektedir.
The emergence of AIDS in societies caused an anxious interest in the disease, as could be observed in the reportedly first HIV case of Turkey. The ethical and social analysis of the perception of HIV/AIDS will be incomplete without assessing the first reaction of the society upon meeting with an unknown disease. The attitude of the healthcare professionals, the first group facing the new epidemic diseases, is important with respect to the medical ethics. The average level of HIV/AIDS knowledge and awareness of the Turkish people is below the ideal level; and the HIV positive people have been stigmatized, excluded, censured and treated with fear from the first day till today. For the integration of the people with HIV to the society without experiencing psychological and social problems, the facts concerning HIV/AIDS should be addressed with the public more frequently and in a straightforward manner, thus normalizing the marginalized word of AIDS.