Geçmişten Günümüze Türk Yazınında Kadının Temsili Çalıştayı, İstanbul, Turkey, 13 February - 13 April 2021, pp.4-5
Klasik Atina tiyatrosunun tartışmasız en önemli simalarından biri olan Aristophanes, özellikle üç eserinde (Lysistrata, Thesmophoria Kutlayan Kadınlar ve Kadın Mebuslar) “kadın temsili” konusunda bir hayli malzeme sağlayacak komedyalar sahne koymuştur. Bunların ikisi, özellikle ülkemizde, muhtemelen içeriklerindeki yoğun müstehcenlik nedeniyle, Şalvar Davası (1983) gibi Yeşilçam uyarlamalarına bile ilham kaynağı olarak gündemi meşgul eden Lysistrata’nın gölgesinde kalmış, uzun süre tercüme dahi edilmemiştir. Kadın Mebuslar Platon’un Devlet’inden de önce sahneye çıkan bir komünist ütopya olması hasebiyle dikkati çekmesine rağmen, en az onun kadar sunduğu ters yüz edilmiş toplumsal roller ve cinsel kimliklerle de Yunan edebiyatının en özgün örneklerinden biridir. Öyle ki Kadın Mebuslar, kılık değiştirerek erkek gibi görünmeden, erkek kılığında kadınlığını ağzından kaçırmaya, kadının erkeğin cinsel şiddetini iktidarı ele geçirince kendi uhdesine almasına kadar varan, roller ve kimliklerin değiş tokuşunun sahnelendiği bir komedyadır. Bu toplumsal rollerin ve cinsel kimliklerin edebi formda yeniden tartışmaya açılmasının Aristophanes’te örtük bir siyasi polemiğin aygıtı olması ise bu rengarenk edebiyat eserini bir kat daha ilgi çekici kılmaktadır.