International Conference of Strategic Research in Social Science and Education (ICoSReSSE), Prag, Çek Cumhuriyeti, 12 - 14 Mayıs 2017, ss.1-16
Özet
Göç olgusu; sosyal, politik, ekonomik, ekolojik veya bireysel nedenlerden kaynaklanan, hem zaman hem mekân ve hem de amaç açısından irdelenmesi gereken bir değişim sürecidir. İnsanlık tarihi kadar eski olan göç ve göçmen hareketleri, günümüzde de artarak devam etmektedir. Ulaşım imkanlarındaki gelişmeler, belli bölgelerde süren yoksulluk, çatışma, savaş gibi zorunlu faktörler, gelişmiş bölge ve ülkelerdeki daha iyi yaşam olanakları, eğitim, sağlık ve iş gibi çekici faktörler her yıl binlerce insanın ülkelerini terk edip başka ülkelere yerleşmelerine sebep olmaktadır. Bu değişimle birlikte, göç alan ülkeler nezdinde, başta göç eden bireylere ve ailelerine yönelik olmak üzere sosyal, kültürel, ekonomik, demografik, siyasal, etnik, dinsel alanda sosyal politikalar ve stratejiler üretilmesi zorunlu olmuştur. Ayrıca, yasa dışı yollarla veya savaş, sürgün, şiddet, afetler vb. nedenlerle bu göç hareketleri ortaya çıkmışsa, ölümler, hastalıklar, kültürel çatışmalar ve güvenlik sorunları gibi sonuçların da görülmesi söz konusudur. Bu nedenle göçün birey, aile, ülke ve toplumlar üzerinde oluşturduğu etkilerin ayrıntılı biçimde bilinmesi, yönetilmesi, sürdürülebilir politikalar ve kurumsal tedbirlerle çözümlenmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Göçmen entegrasyonu, kültürel, siyasal, sosyal, hukuksal, akademik ve mesleki eğitim ile istihdam, sağlık ve genel entegrasyon göstergeleri gibi yapıları içerir. Genel anlamda göç sorunu, görünümü itibariyle genel olarak ülkelerin merkezi yönetimlerinin çözmesi gereken bir sorumluluk gibi görünse de özelde göçten en fazla etkilenenlerin kentler ve kent yönetimleri olduğu görülmektedir. Göçmenlerin öncelikli yerleştikleri yerlerin kent merkezleri ve çevreleri olması kentlerin yapısını fazlasıyla etkilemekte, kısa, orta ve uzun vadede yerel yönetimlere de önemli yük ve sorumluluklar getirmektedir. Bu sorunsaldan hareket edilecek çalışmada, göç politikaları ve stratejilerini oluşturan temel unsurlar kapsamında merkezi hükümetin Suriyeli mültecilere yönelik toplumsal uyum kararlarının yerel düzeyde nasıl uygulandığı ve toplumsal yansımaları betimsel bir yöntemle analiz edilecektir.
Anahtar Kelimeler: Göç, Göçmen, Mülteci, Göç Yönetimi, Sosyal Entegrasyon, Yerel Yönetimler, Türkiye
Abstract
Migration phenomenon is social, political, economic, ecological or individual reasons, which must be examined both in terms of time, space and purpose. Migration and migration movements, which are as old as human history, continue to increase today. Attractive factors such as transportation developments, compulsory factors such as poverty, conflict, war in certain regions, better living facilities in the developed region and countries, education, health and work cause thousands of people to leave their countries and settle in other countries every year. With this change, it has become imperative to produce social, cultural, economic, demographic, political, ethnic and religious social policies and strategies in the countries that receive immigration, especially for migrants and their families. In addition, illegal ways or war, exile, violence, disasters, etc. If these migration movements have occurred for some reason, it is possible to see consequences such as deaths, diseases, cultural conflicts and security problems. For this reason, it is necessary to thoroughly know, manage, sustainable policies and institutional measures to resolve the effects of immigration on individuals, families, countries and societies.
Immigrant integration includes such things as cultural, political, social, legal, academic and vocational education and employment, health and general integration indicators. In general, the migration problem seems to be a responsibility that should be solved by the central administrations of the countries in general, but it is seen that urban and urban administrations are the ones most affected by immigration in particular. The places where the immigrants are located firstly affect the structure of the cities which are the centers of the cities and their surroundings, and they bring significant burdens and responsibilities to the local administrations in the short, medium and long term. In this problematic work, how the central government's social adaptation decisions towards the Syrian refugees are applied at the local level and the social reflections will be analyzed in a descriptive way in the context of the basic elements that constitute the migration policies and strategies.
Key Words: Migration, Migrants, Refugees, Migration Management, Social Integration, Local Government, Turkey