Nüks meme kanserinde reoperatif sentinel lenf nodu biyopsisi: Aksilla korunabilir mi?


Karanlık H., Özgür İ., Kılıç B., Şanlı Y., Önder S., Taştekin D., ...Daha Fazla

13. Ulusal Meme Hastalıkları Kongresi, 2015, Antalya, Türkiye, 21 - 25 Ekim 2015, ss.1

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Meme kanserli hastalarda aksiler evreleme için sentinel lenf nodu biyopsisi (SLNB) temel tedavi şekli olarak kullanılmaktadır. SLNB lokorejyonel kontrol ve prognoz açısından temel dayanak noktası olmuştur. Ancak daha önce tedavi görmüş meme kanserli hastalarda SLNB prosedürünün uygulanabilirliği sorgulanmaktadır. Bu çalışmanın amacı nüks meme kanserli hastalarda SLNB’nin uygulanabilirliğini araştırmak ve değişmiş lenfatik akımın tedavi planı üzerine etkisini araştırmaktır.

Gereç-Yöntem: Kliniğimizde Ocak 2007 ile Haziran 2015 tarihleri arasında meme kanseri için tedavi gören 1150 hasta geriye dönük olarak tarandı. Aynı memede nüks meme kanseri tanısı alan ve klinik aksiller lenf nodu olmayan 75 hasta saptandı. Hastaların tamamına ameliyat öncesi lenfosintigrafi yapıldı. Hastaların demografik bilgileri, tümör histopatolojileri, radyasyon alma durumları ve lenfatik drenaj yolları karşılaştırıldı.

Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 52,5 (27-79) idi. Ortalama hastalıksız sağkalım 82 (6-312) ay olarak saptandı. Lenfosintigrafi ile lenfatik haritalama 42 (% 56) hastada başarıyla görüntülendi (Resim 1). Anormal lenfatik drenaj 27 (%36) hastada izlendi. Bu hastaların 21 (% 46,7)’inde ipsilateral aksillaya, 18 (% 40)’inde ipsilateral internal mamarian lenf nodlarına ve 10 (% 22,2)’unda kontralateral aksillaya drenaj saptandı. Üç hastada infraklavikular / supraklaviküler drenaj izlendi (Tablo 1).  Anormal lenfatik drenaj görülme sıklığı SLNB geçirmiş hastalara göre ALND uygulanmış hastalarda sırasıyla % 26.1 (6/23) ve %40.4  (21/52) olmak üzere daha yüksekti. Lenfatik drenaj saptanma oranı daha önce aksiller lenf nodu diseksiyonu (ALND) uygulanmış (% 44,2, 23/52) hastalara göre SLNB uygulanmış (% 82,6, 19/23) hastalarda daha yüksek oranda izlendi. Lojistik regresyon analizi ile birincil ameliyatın mastektomi olması (HR=2.8, 95% CI 0.8-9.5), ilk aksiller girişimin ALND olması (HR=3,  95% CI 0.9-10.9) ve ilk girişim sonrasında adjuvant RT öyküsü (HR=3,  95% CI 0.5-17.2) ekstraaksiller drenaj açısından risk faktörleri olarak bulundu.  Reoperatif SLNB, lenfatik haritalamada drenaj saptanan tüm hastalara uygulandı ve % 92 (39/42) oranında başarı ile en az bir lenf nodu çıkarıldı. Yirmi altı hastada (% 66,7) metastaz saptanmazken, 5 (% 12,8) hastada mikrometastaz, 8 (% 20,5) hastada makrometastaz bulundu. Re-SLNB uygulanan 19 hastanın aksillası ALND’nun komorbiditelerinden korundu (12 ipsilateral, 7 kontralateral ALND). Üç hastada kontralateral metastaz saptanarak hastalık evresi değişti. Ortalama takip süresi 36 (6-72) ay olup hastaların hiçbirinde aksiller nüks saptanmadı.

Sonuç: Reoperatif SLNB teknik olarak uygulanılabilir ve primer hastalarda yapılan SLNB kadar güvenilir görünmektedir. Re-SLNB gereksiz aksiller diseksiyonu önlemekte ve adjuvan tedaviyi etkilemektedir.