Utak Uluslararası Toplumsal Araştırmalar Kongresi, İzmir, Türkiye, 15 - 18 Mayıs 2025, (Özet Bildiri)
İlke KARCILIOĞLU
Özet: Bu çalışma, armoni eğitiminin teorik ve pedagojik yaklaşımlar açısından Rus ve Fransız sistemleri arasındaki farklılıklarını incelemektedir. Armoni, müzik teorisinin temel disiplinlerinden biri olup, farklı ekoller tarafından çeşitli yaklaşımlarla ele alınmıştır. Rus (I. V. Sposobin, B. Alekseev) ve Fransız (T. Dubois, H. Challan) armoni kitapları, bu iki ekolün eğitim anlayışlarını yansıtan önemli kaynaklardır. Türkiye’de konservatuvar ve müzik eğitimi veren kurumlarda her iki sistem ve kitapları kullanılmakta olup, bu durum farklı teorik yaklaşımların ve pedagojik yöntemlerin karşılaştırılmasını gerekli kılmaktadır. Fransız armoni eğitimi, kökenleri 18. ve 19. yüzyıla dayanan basamaksal armoni yaklaşımını temel alır ve belirli kurallar çerçevesinde sistematik bir öğretim modeli sunar. Akorların diziler içindeki konumuna göre adlandırıldığı bu sistemde, modülasyon genellikle geçici tonal renk değişimleri yaratmak için kullanılır. Fransız sisteminde şifreli bas yöntemi yaygın olup, eğitim sürecinde analitik düşünme ve belirli kurallara bağlılık esastır. Egzersizler, öğrencinin kendi çözümünü değerlendirmesine yardımcı olan kitaplarla desteklenir. Öte yandan, Rus armoni sistemi, işlevsel armoni anlayışına dayanır ve akorların tonal sistem içindeki fonksiyonel rollerine odaklanır. Rus armoni eğitimi, öğrencinin yalnızca kuralları öğrenmesini değil, aynı zamanda doğaçlama, ardıcılık, sekvens ve piyanoda çalma gibi uygulamalarla müzikal bağlam içinde düşünmesini teşvik eder. Bu sistemde modülasyon, yeni bir tonaliteye kesin geçiş olarak ele alınır ve dramatik yapıyı güçlendiren bir araç olarak kullanılır. Rus armoni eğitimi, öğrencinin armoniyi teorik çerçeveden bağımsız olarak pratik müzikal bağlamda deneyimlemesini amaçlar. Bu çalışmada, Fransız ve Rus armoni sistemlerinin temel kavramları, akor analiz yöntemleri, modülasyon anlayışları, kadans kullanımları ve pratik uygulamaları karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Sonuç olarak, Rus ve Fransız armoni sistemleri farklı teorik yaklaşımlara dayanmakla birlikte, her iki sistemin de müzik eğitimine sağladığı katkılar önemlidir. Bu farklı yaklaşımların bilinmesi ve sentezlenmesi, müzikal eğitimi daha kapsamlı ve çok yönlü bir hale getirebilir. Armoni eğitimi, yalnızca kurallara dayalı bir sistemden ibaret olmayıp, öğrencinin yaratıcı düşünmesini ve müzikal ifade gücünü geliştirmesini sağlamalıdır. Bu bağlamda, farklı ekollerin karşılaştırılması, armoni öğretiminin gelişimine katkıda bulunacaktır.