Biyomedikal Mühendisliğine Giriş, Hayriye Altural Özkan, Editör, Nobel Yayınevi, Ankara, ss.13-50, 2023
Antik Mısır ve Mezopotamya tıbbında insan bedeninin bileşenlerine dair öne sürülmüş olan kimi görüşler, yüzyıllar sonra, tababet ve felsefenin iç içe geçmiş olduğu antik Yunan’da derlenmiştir. Yunan filozof Empedokles (MÖ ~ 490–430), doğadaki maddelerin dört elementin (su, toprak, hava, ateş) bileşiminden oluştuğunu ileri sürerken, benzer biçimde ünlü Yunan tabip Hipokrat (MÖ ~460–370) da, insan mizacının ve sağlığının insan bedenindeki dört “humor”un (kan, balgam, sarı safra, kara safra) karışımına bağlı olduğunu teorize etmiş, öyle ki vücuttaki her patolojik değişim, bu dört humor arasındaki dengede gerçekleşen bir bozulma ile açıklanmıştır. Sonrasında bu “humoral patoloji” kuramı, Hipokrat’tan da nüfuzlu olan Romalı tabip Galen (~129–210) aracılığıyla antikitede dünyanın bir diğer süper gücü olan Roma İmparatorluğu’na ve böylece Roma medeniyetinden köken alan milattan sonraki Avrupa medeniyet ve tababetine intikal etmiştir. Hipokrat ve Galen’in sorgulanmaz otoritesi ve Orta Çağ sırasında bilimde pek az ilerleme kaydedilmesinin de etkisiyle, humoral patoloji neredeyse iki bin yıl boyunca Batı tıbbını meşgul eden bir safsata olmuş, doktorlarca vebadan depresyona kadar sayısız hastalık, “humoral denge”yi bozan fazlalıkları gidermek adına vücuttan kan akıtmak gibi, hastaları iyi etmek bir yana daha da hasta edecek uygulamalarla tedaviye çalışılmıştır (Temel 2019a). Amerika Birleşik Devletleri’nin ilk başkanı George Washington (1732–1799) dahi, soğuk algınlığına benzer başlangıçlı bir hastalık sırasında, doktorlarının kendisinden saatler içinde iki litreyi aşkın kan almasını (ve boğazına toksik maddeler sürmek gibi diğer “tedavi” taarruzlarını) takiben ölmüş, hastalığı sadece 1 gün sürmüştür (Morens 1999). [...]