House to Home : The Effect of Reflecting The Identity of The User of The Living Environment in The Residential Buildings


Babacan T.

ENHR 2019 Housing for the next European Social Model, Athens, Yunanistan, 27 - 30 Ağustos 2019, ss.413-434

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Athens
  • Basıldığı Ülke: Yunanistan
  • Sayfa Sayıları: ss.413-434
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Mekana bağlılık, mekanın kullanıcısı ile çevre arasında oluşan bir tür bağdır. Bu bağ pek çok değişkene bağlıdır. Bu çalışmada kullanıcının konuta bağlanmasında kimliğini mekana yansıtabilmesinin etkisi arasındaki ilişki üzerinde durulmuştur. Özellikle günümüzde toplu konutlardaki tek tip planların standart kulllanıcı için tasarlanıyor oluşu kullanıcının kimliğini mekana kullanım ve tasarım açısından yansıtabilmesini etkilemektedir. Bu etkiler İstanbul Sancaktepe’de bulunan 332 daireden oluşan bir toplu konutta yapılan anket çalışması ile araştırılarak kullanıcıların yaptığı kişiselleştirmeler ve evlerine bağlılığına olan etkilerine yönelik sonuçlara ulaşılmıştır. 

Place attachment is a connection between the user and the environment. In this study, the effect of the user's ability to reflect their identity to the place and the effect of this reflection on place attachment is emphasized. Today most of the residences built in Istanbul are designed according to the standard users needs and are designed to meet the basic requirements of the user. As the physical, social and psychological needs of each user will differ, this standardization causes the housing not to meet the user's personal needs. So as to meet the needs of the users, they feel the need to make personal alterations in their homes. These changes improve the living conditions of the individual. This improvement will enable the individual to start using the space in accordance with their identity and therefore pave the way for increasing their attachment to their houses.

In this study, these effects were investigated with a survey conducted in a housing estate in Istanbul Sancaktepe, which consists of 332 apartments so as to determine in which areas of standardized spaces make the living conditions of the users difficult and in what ways they need to change.