Modern psikososyoklinik etmenlerin eseri “antidepresan kullanım bozukluğu” : tıp etiğince sorun teşkil eden bir olgu


Temel M. K.

ANADOLU KLİNİĞİ TIP BİLİMLERİ DERGİSİ, cilt.24, sa.3, ss.206-2016, 2019 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 24 Sayı: 3
  • Basım Tarihi: 2019
  • Dergi Adı: ANADOLU KLİNİĞİ TIP BİLİMLERİ DERGİSİ
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.206-2016
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Antidepresan kullanım bozukluğu (AKB), –antidepresanların bilinçsizce, gereksizce, kontrolsüzce ve(ya) endikasyon haricinde kullan(dır)ılışı,– daha önce gerek medyada gerekse akademik ortamlarda çokça dile getirilmiş olan bir husustur. Bu çalışmada ana akım tıp pratiği paradigmasının konvansiyonel Batı tıbbı olduğu ülkelerde AKB olgusu varlığını araştırmak ve olgunun, tıp etiği ile de önemli ölçüde ilintili görünen nedenlerini tartışmak amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntemler: Belirtilen nitelikte üç ülke seçilmiştir: Birleşik Devletler (ABD), Birleşik Krallık (BK) ve Türkiye. Antidepresif farmakoterapinin endike sayıldığı başlıca ruhsal hastalıklar olan depresif ve anksiyöz bozuklukların total prevalansı, antidepresan satış hacimleri ve kullanım istatistikleri ile kıyaslanmıştır. Veriler; Dünya Sağlık Örgütü verilerinden, ulusal resmi istatistiklerden ve bilimsel literatürden temin edilmiştir. 

Bulgular: ABD’de 2015’te depresif bozuklukların (DB) prevalansı %5,9, anksiyöz bozuklukların (AB) prevalansı ise %6,3 olarak tahmin edilmiştir. Buna karşın reçeteli ilaçların kötü kullanımının son derece yaygın olduğu bildirilen ABD’de 15 ila 54 yaşındaki bireylerde herhangi bir antidepresan kullanmakta olanların oranı 1990–2 döneminde %2,2’den 2001–3’te %10,1’e çıkarak beş kat artmıştır. 2011–2014 döneminde ise Amerikan Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı’nca 12 ve üzeri yaştaki Amerikalılarda antidepresan kullanma oranı ~%13 olarak güncellenmiştir. Birleşik Krallık resmi verilerine göre, 2015 yılında Krallık ülkelerinden İngiltere’de halka, 2014’e kıyasla ~%1,8, 2005’e kıyasla ise ~%50’lik bir artışla, yaklaşık bir milyar kutu ilaç temin edilmiştir. Tüm ilaç türleri içinde reçete ve temin edilme oranında en büyük artışın gerçekleştiği grup antidepresanlar olmuştur. 2015’te DB ve AB insidansının sırasıyla ~%4,4 ve ~%4 olarak tahmin edildiği Türkiye’de ise tüketilen antidepresan miktarının 2003’te 14,2 milyon kutu iken 2012’de ~%160’lık bir artışla 37,35 milyon kutuya ulaştığı ve bu artışın nüfus ve prevalans artışıyla açıklanamayacağı bildirilmiştir. 

Tartışma ve Sonuç: Bir ön çalışma niteliğindeki bu karşılaştırmada ulaşılan veriler, Türkiye dahil incelenen ülkelerde bir AKB olgusu olduğunu doğrular mahiyettedir. 

Anahtar Sözcükler: antidepresan; antidepresan bağımlılığı; antidepresan kullanım bozukluğu; bağımlılık; etik; kullanım bozukluğu; psikofarmakoterapi

Aim: Antidepressant use disorder (AUD) as the uninformed, undue, uncontrolled and/or off-label use of antidepressants is an issue that has been frequently expressed in both media and academia. This study aimed to investigate the existence of an AUD phenomenon in countries where conventional Western medicine constitutes the mainstream paradigm of medical practice and to discuss the reasons for the phenomenon that appear to have a significant connection with medical ethics as well. 

Materials and Methods: Three such countries were selected: Turkey, the United Kingdom (UK), and the United States (US). The total prevalence of depressive and anxiety disorders as the main diseases for which antidepressive pharmacotherapy is considered indicated was compared to antidepressant sale volumes and use statistics. The data were obtained from the World Health Organization data, official national statistics, and the scientific literature. 

Results: The US prevalence of depressive disorders (DD) was estimated at 5.9% and anxiety disorders (AD) at 6.3% in 2015. However, in the US where misuse of prescription drugs has been reported to be extremely common, the rate of using any antidepressive drug in individuals aged 15 to 54 years quintupled from 2.2% in the period 1990–2 to 10.1% in 2001–3. For the years 2011 to 2014, the US Department of Health and Hu-
man Services updated the antidepressant use rate of Americans aged ≥12 years as ~13%. According to the official UK data, in England alone approximately one billion prescription items were dispensed in 2015, with an increase of 1.8% compared to 
the volume in 2014 and 50% in 2005. Antidepressants constituted the most prescribed and dispensed group among all drug classes. For Turkey where the 2015 incidence of DD was estimated at ~4.4% and AD at ~4%, it was reported that antidepressant consumption increased at a rate of ~160%, from 14.2 million items in 2003 to 37.35 million items in 2012, and that this could not be explained by a parallel increase in the 
population or prevalence. 

Discussion and Conclusion: The findings observed in this preliminary comparative study appear to confirm the existence of a phenomenon of AUD in the investigated countries 
including Turkey.

Keywords: antidepressant; antidepressant dependence; antidepressant use disorder; dependence; ethics; psychopharmacotherapy; use disorder