II. Uluslararası Necmettin Erbakan Hukuk Kongresi, Konya, Türkiye, 13 Mayıs 2022, ss.145-147
CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA MÜFTÜNÜN MEDENİ HUKUK
UYGULAMASINA KATKISI
Dr. Arş. Gör. Mahmud Esad KALIPÇI
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
ORCID ID: 0000-0001-7531-9436
Özet
Bilindiği üzere, Cumhuriyet’in ilanının ardından gelişen süreçte
Türkiye’de büyük bir hukuk devrimi yaşanmıştır. Şüphesiz ki, bunun
en önemli simgesi 1926 Tarihli Türk Medeni Kanunu’dur. İsviçre’den
muktebes bu kanunun kabulü, yüzyıllardır Türk topraklarında
hüküm süren İslam hukuku kaynaklı hukuk sisteminden ve Doğu
medeniyetinden yüz çevirme, Batı hukuk sistemi ve medeniyetine dâhil
olma yolunda atılmış en önemli adımdır. Bu, Türk hukuk tarihi açısından
mühim bir kırılma noktasıdır. Zira bu kanun, daha önce gerçekleştirilen
ıslahatlardan farklı olarak, dinin ve kültürün hukukla en sıkı bir biçimde
ilişki içerisinde olduğu ahval-i şahsiye alanını dahi Batı hukukuna göre
düzenlemiştir.
Devrin atmosferi dikkate alındığında, bu devrim kanununun inşa
ettiği hukuki yapının işleyişinde, Osmanlı hukukunda mühim bir yeri
olan müftünün rol sahibi olması kulağa pek alışıldık gelmeyebilir. Ancak
kanun koyucu, şimdiki Medeni Kanunumuz için olduğu gibi, 1926 Tarihli
Türk Medeni Kanununun yürürlüğü hakkında da bazı noktalarda eski
hukuka atıfta bulunmuştur. Bunlardan biri de, miras paylaşımında
mirasbırakanın öldüğü zaman yürürlükte olan kuralların geçerli olması
esasıdır. Bu sebeple, uygulamadaki birçok miras taksimi işlemi açısından,
Osmanlı miras hukukunda geçerli olan şer‘î intikal (feraiz) ve örfî intikal
kurallarının bilinmesi büyük önem arz etmiştir. Doğal olarak, uzmanlık
gerektiren bu konuda eski hukuk müktesebâtını iyi bilen kişilerden
yararlanılmıştır. Cumhurbaşkanlığı Cumhuriyet Arşivinde yaptığımız
taramalarda rastladığımız bazı belgelere göre, bu kapsamda müftülerin
bilgi ve birikiminden de istifade edildiği anlaşılmaktadır. Öyle ki bu,
Diyanet İşleri Reisliği hakkında özel olarak düzenlenen ilk mevzuatta da
yerini almış kanunî bir vazife olarak dikkat çekmektedir.
İşte bu tebliğde, miras meselelerinin çözümü hakkında müftülükler
nezdinde düzenlenen bazı arşiv belgelerinden hareketle, eski hukuk
geleneğimizden gelen önemli bir aktör olan müftünün hukuk devriminin
ilk yıllarında medeni hukuk uygulamasına olan katkısı tartışılacaktır. Bu
sayede, yakın dönem Türk hukuk tarihine dair hem bazı yeni bilgilerin
ortaya konulması, hem de yeni yapılacak çalışmaları besleyici bazı
tespitlerde bulunulması amaçlanmaktadır.
Anahtar Sözcükler: Türk Hukuk Devrimi, Cumhuriyet’in İlk Yıllarında
Medeni Hukuk Uygulaması, Osmanlı Miras Hukuku, Müftü, Fetva