Raday S., Yılmaz Aydoğan H.
Haliç Üniversitesi Sağ Bil Derg, cilt.8, sa.2, ss.1-18, 2025 (Hakemli Dergi)
Özet
Kötü prognozu nedeniyle kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olan pankreas kanseri (PK), her iki cinsiyette de en yüksek ölüm/insidans oranına sahiptir. Dünya genelinde ortalama %10’luk beş yıllık genel sağkalım oranı olan PK için 2022 yılında yaklaşık 511.000 yeni vaka ve 467.000 PK-nedenli ölüm bildirilmiştir. Cerrahi rezeksiyon, PK tedavisinde en etkili yöntemdir ancak çoğu hastanın ileri evrede teşhis edilmesi cerrahi tedaviyi kısıtlamaktadır. Standart kemoterapi ajanı olarak kullanılan kemoterapötik ajan Gemsitabin’in etkinliği ise sınırlıdır. Gemsitabine kıyasla daha yüksek sağkalım oranına sahip FOLFIRINOX rejimi ise yüksek toksitite göstermektedir. Dahası kemoterapötik ajanlara direnç gelişimi de tedavi başarısını olumsuz etkilediğinden, günümüzde PK için multidisipliner tedavi yaklaşımları ön plandadır. Tedavideki sınırlılıklar nedeniyle yeni ve hedefe yönelik terapötik stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Son çalışmalarda PTEN, SMAD4 ve TP53 gibi tümör baskılayıcılarla etkileşime girerek PI3K/AKT, TGF-β/SMAD4 ve RAS/RAF/MEK/ERK gibi kanserde önemli çeşitli sinyal yollarını düzenlenmesinde etki gösteren N-myc downregüle gen 1 (NDRG1)’in pankreas kanseri dahil birçok agresif solid tümörde anti-onkojenik ve anti-metastatik aktiviteler gösterdiği tespit edilmiştir. Ayrıca hem çoklu onkojenik sinyal yolaklarını inhibe ederek hem de tümör baskılayıcı genlerle etkileşimleri nedeniyle NDRG1'in tümör oluşumunda baskılayıcı bir rol oynayabileceği önerilmektedir. Bu derleme NDRG1’in tümör baskılayıcı genler ile etkileşimini ve sinyal yolaklarının düzenlenmesindeki fonksiyonlarının PK gelişimindeki etkilerini güncel literatüre dayanarak açıklamaktadır.