DÜNYA EKONOMİSİNDE SOSYO-EKONOMİK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İSTİKRARSIZLAŞTIRICI BİR FAKTÖR OLARAK KÜRESEL SALGINLAR


Creative Commons License

Balkanlı A. O., Zlateva R.

Tesam, International Sustainable Cities Symposium 2020, Sürdürülebilir Şehirler Kongresi, 25 - 26 Kasım 2020, cilt.1, sa.2020, ss.26-28

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Sayfa Sayıları: ss.26-28
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

2020 yılının başında SARS-CoV-2 (COVID-19) adlı yeni bir tip koronavirüsün dünya çapında yaygınlaşması nedeniyle, bir dizi işletmenin ticari ve ekonomik faaliyetlerinde ilk zorluklar ortaya çıkmış ve genel ekonomiye yayılmıştır. Ülkeler arasındaki mevcut küreselleşme, çeşitli ekonomik, sosyal ve politik nitelikteki faktörlerle birlikte bu yayılmayı kolaylaştırmıştır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, insanlara aşı yapılamaz bir durumun varlığında, yeni bir virüsün beklentilerin ötesinde yayılmasıyla birlikte bir pandemi (küresel salgın) meydana gelir. Şimdiye kadar, bir salgın öncelikle bir halk sağlığı sorunu olarak görülüyordu. 11.03.2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü, yeni tip koronavirüsün neden olduğu COVID-19 salgınını duyurdu. O zamandan bu yana, dünya çapında 28,8 milyondan fazla doğrulanmış enfeksiyon vakası ve virüsün bulaştığı insanlarda 921 binden fazla ölüm meydana gelmiştir. İyileşenlerin sayısı ise yaklaşık 19,5 milyondur. Bu rakamların önümüzdeki aylarda keskin bir şekilde artması bekleniyor. Dünya için ortaya çıkan bu sağlık krizi, bir adım sonrasında ekonomik ve sosyal krizler yaratacaktır. Bu krizler ise sonuçta dünya ekonomisinde ekonomik ve sosyo-ekonomik sürdürülebilirliği istikrarsızlaştıran aksamalara yol açacaktır. Bunun nedeni, bir pandeminin yüksek maliyetlerinin sadece tekil olarak ülkeler arasında değil, aynı zamanda ülkelerdeki farklı sosyal tabakalar arasında da eşit olmayan bir şekilde dağıtılmasıdır. Pandeminin başlangıcından bu yana, dünya ekonomisi bir durgunluk içindedir ve araştırmacılar bu durgunluğun 2021’de de süreceğini beklemektedirler. Örneğin, Fitch Ratings (www. fitchratings.com, 2020-07-09) küresel GSYİH’de 2020 yılında -% 4,4 düşüş öngörmektedir. Ve bu düşüşler Fitch, Euro bölgesi, İngiltere ve Hindistan’ın yanı sıra kısmen dengelenmiş görünen Çin ve Amerika Birleşik Devletleri için de geçerlidir. 2021’de de koronavirüs henüz kontrol altına alınmadığı için küresel  toparlanma hızının yavaşlaması bekleniyor. Bu varsayım, büyük gelişmiş ekonomilerin ülke genelinde engellemelerinin yeniden başlamasından (müdahale) kaçınacağı varsayımına ve ekonomik faaliyetin tam olarak virüs öncesi seviyelere dönmesinin uzun zaman alacağı beklentisine dayanmaktadır. Ekonomik kalkınmanın ve uluslararası ekonomik ilişkilerin sürdürülebilirliği, -sosyo-ekonomik düzenin sürdürülebilirliğinin dışında- mevcut pandeminin bir başka kurbanı olarak görülebilir. Bu durum kentsel ortamlar için de sürdürülebilirlik sorunları yaratacaktır. Şu anda gerçekleşmekte olan çeşitli süreçlerin değerlendirmek için henüz çok erken olduğundan, dolayısıyla bu makalenin amacını sınırlamaktadır. Bu noktada bu çalışmada amaç, sosyo-ekonomik sürdürülebilirliğin istikrarsızlaşmasıyla ilgili farklı senaryoların olasılıklarını belirlemek ve analiz etmek yerine, hareket halindeyken ortaya çıkan olası etki modlarını belirlemektir. Krizin derinliği ve süresi konusundaki belirsizlikler bağlamında bu çalışma, mevcut pandeminin ekonomik yapının sürdürülebilirliği ile birlikte aynı zamanda ülkelerde özellikle kent toplumlarında sosyo-ekonomik sürdürülebilirlik açısından bazı olası kısa ve uzun vadeli etkilerini incelemekte ve bu konuda değerlendirme ve sonuçları sunmaktadır.