Navisalvia: Natura, İstanbul, Türkiye, 03 Mayıs 2019, ss.125-136
Özellikle Orta Çağ’dan itibaren antroposantrik yani insan-merkezci bir bakış açısı üzerinden
kurulan dünya düzeni, edebiyatta da insan ve doğa arasındaki çatışmaya odaklanan eserlerin
ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Günümüzde ise edebiyat ve sanat bu insan-merkezci yaklaşımı
ekoloji, eko-feminizm gibi düşünce biçimleri ve küresel ısınma, iklim değişikliği gibi fiziksel
gerçekler ışığında eleştirmeyi hedefleyen eserler üretmektedir. Britanyalı oyun yazarı Thomas
Eccleshare’in 2013 tarihli oyunu Pastoral, sadece pastoral şiiri, yani kırsalı konu alan şiir türünün
adını ironik bir şekilde kullanmakla kalmaz, oyunda yarattığı, doğa açısından ütopik, insan
açısından distopik gelecek ile insan/medeniyet ve doğa arasındaki çatışmaya da ironik bir bakış
açısı getirir. Bu sunum, Eccleshare’in oyununu çevreci eleştiri üzerinden okuyarak, doğanın
giderek insan medeniyetini yani şehirleri, insanların evcilleştirdikleri hayvanları, binaları bile ele
geçirdiği bir gelecek tahayyülü yaratan bir tiyatro metninde ve doğası gereği insan-merkezci olmak
durumunda kalan bir tiyatro eserinde insanın doğanın gücü karşısındaki tutumunu ve hayatta
kalması seçilen karakterler üzerinden insanlığın ve doğayla ilişkisinin geleceği ile ilgili
çıkarılabilecek sonuçları yani muhtemel kısırdöngülerimizi tartışmayı amaçlar.