Yazılı basından sonra ortaya çıkan, geniş kitlelere ulaşma kabiliyeti yüksek ilk elektromanyetik kitle iletişimaracı olma özelliğini taşıyan radyo, çok uzun yıllar toplumlar üzerindeki etkisini sürdürdü. Ancak, televizyonunortaya çıkışı ve etki alanının genişlemesiyle birlikte radyoya olan toplumsal ilgi azaldı. Türkiye’de iletişimalanında yazılan ilk lisansüstü tezlerin ortaya çıkışının 1980’lerin ilk yıllarına denk gelmesi, aynı zamandaradyonun popülaritesini çoktan televizyona bıraktığı dönemlerdir. Bu nedenledir ki, Türkiye’de akademikçevrelerde radyo yayıncılığı ile ilgili yapılan çalışmalar, diğer iletişim alanlarının gerisinde kalmıştır. Buçalışmanın amacı, gelişen teknolojik olanaklarla tüm dünyada yeniden popüler hale gelen radyo yayıncılığınınönemini bir kez daha vurgulayarak, Türkiye’deki akademik çevrelerde bir iletişim disiplini olarak radyonun neoranda sahiplenildiğini, yazılan lisansüstü tezlerin incelemesi üzerinden ortaya koymaktır. YÖK Tez Merkeziüzerinden ulaşılan radyo ile ilgili yazılan tüm lisansüstü tezler; türleri, bağlı oldukları disiplin, yayınlandıklarıyıllar, üniversiteler, konuları ve yöntemleri bakımından içerik analizine tabi tutulmuştur. Aynı zamanda,Türkiye’de radyo alanının kapsayıcı anabilim dalları olan Radyo Televizyon ya da Radyo Televizyon Sinemabünyesinde, televizyon ve sinema alanlarında yazılan tezler ile radyo alanında yazılan tezler arasındaki sayısalfark karşılaştırmalı olarak tespit edilmiştir. Bununla birlikte, Türkiye’de radyo alanında yazılan lisansüstü tezlerikonuları bakımından uluslararası örnekleriyle karşılaştırabilmek amacıyla, Proquest veri tabanı üzerinden 2010-2017 yılları arasında dünyada İngilizce dilinde radyo ile ilgili yazılan 105 lisansüstü tez incelenmiş ve en çokçalışılan alt konular tespit edilmiştir. Araştırmanın sonucunda, Türkiye’de radyo yayıncılığı ile ilgili konuların,bir iletişim disiplini olarak yeterince ele alınmadığı, özellikle akademik uzmanlığın ileri seviyesi olan doktoraaşamasında araştırmacılar tarafından çok az önemsendiği görülmüştür. Çalışılan alt konular bakımından dadünyadaki çalışmalardan ayrı bir tavır benimsendiği tespit edilmiştir.
The radio emerging after the printed media, as the first electromagnetic mass communication tool capable of reaching large masses has been influencing communities for many years. However, with the emergence of television and the expansion of its influence, the public attention on the radio has diminished. The first postgraduate theses written in the field of communication in Turkey coincided with the first years of the 1980s. These years were also the times that the radio had already left its popularity on TV. For this reason, the studies related to the radio broadcasting in academic circles in Turkey, have lagged behind the other fields of communication. The aim of this study is to once again emphasize the importance of radio broadcasting that has become popular again all over the world with developing technological possibilities, and also is to demonstrate to what extent the radio is considered important as a communication discipline by academic circles in Turkey through the examination of the postgraduate theses. All the postgraduate theses written about the radio broadcasting being reached via YÖK Thesis Database were subjected to content analysis considering their types, discipline, years of publication, universities, topics, and methods. At the same time, the quantitative differences between the theses about radio, television and film within the scope of Radio and Television or Radio, Television and Film that both are inclusive departments of radio field in Turkey have been identified as comparative. Moreover, in order to compare with theses in Turkey and abroad in terms of their subjects, the 105 postgraduate theses written about radio in the world between 2010-2017 on the Proquest database were reviewed and the most studied sub-topics were determined. As a result of the study, it is seen that the topics related to radio broadcasting in Turkey are not adequately dealt with as a communication discipline. Radio is of limited importance for researchers, especially at the doctoral phase, which is the advanced level of academic expertise. In terms of the sub-topics studied, it has been determined that the researchers adopt a different approach from the studies in the world.