32. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi ve 6. Fizyoterapi - Ortopedi ve Travmatoloji Ortak Sempozyumu, İstanbul, Türkiye, 01 Kasım 2023, ss.92-93
SB-189
Açık kırıkların tedavisinde
enfeksiyon gelişimi ile ilişkili risk
faktörlerinin araştırılması: Tek
merkez deneyimi-olgu serisi
Mehmet Demirel1
, Mehmet Yağız Yenigün1
,
Yaşar Samet Gökçeoğlu1
, Abdullah Kahraman1
, Mert Ballı1
, Yavuz Sağlam1
, Cengiz
Şen1
, Mehmet Aşık1
1
Istanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İstanbul, Türkiye
Amaç: Açık kırıkların ortopedik yönetiminin temel amacı; kırık kaynamasını
sağlamak, ekstremite fonksiyonunu geri
kazandırmak ve enfeksiyon gelişimini engellemektir. Başlangıç tedavisi, bu amaçların yerine getirilmesinde en önemli basamağı oluşturur. Her ne kadar açık kırıklar
ortopedi pratiğinde sık rastlanılan bir travma grubunu oluştursa da literatürde enfeksiyon gelişimi ile ilişkili olabilecek risk
faktörlerinin araştırıldığı iyi dökümante
edilmiş, uzun olgu serilerinin sayısı oldukça azdır. Bu araştırmanın amacı; üçüncü
basamak bir travma merkezinde açık kırık
sebebiyle tedavi edilmiş geniş bir olgu serisinin orta-uzun dönem derin enfeksiyon ve
osteomyelit gelişimi ile ilişkili risk faktörlerinin belirlenmesidir.
Yöntem:2015-2022 yılları arasında tek
merkezde açık kırık nedeni ile tedavi
edilmiş hastalar geriye dönük olarak araştırıldı. Başvuru ve kontrol tıbbi kayıtları
eksiksiz, takip radyografik verileri tam
ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan
toplam 102 hastanın (82 erkek,20 kadın;
ort. yaş=34,4 ± 18,5, aralık=3-85 yıl) 102
ekstremitesi (33 üst, 69 alt ekstremite)
araştırmaya dahil edildi. Hastaların ilk
başvuru anındaki yaşı, yaralanma şekli,
komorbiditeleri, kontaminasyon, multitravma ve sistemik yaralanma varlığı kaydedildi. Hastalara Ganga Hastanesi Açık
Kırık Skoru (GHOIS), Gustilo-Anderson ve
Ortopedik Travma Birliği (OTA) sınıflaması uygulandı. Hastaların tedavi süresince
ve uzun dönem takiplerinde osteomyelitgelişimi, plastik cerrahi tarafından greft
ve flep gereksinimi, geçirdiği operasyon
sayısı, kültürlerinde patojen varlığı, derin
enfeksiyon varlığı kaydedildi.
Bulgular: Gustilo-Anderson sınıflamasına
göre 17 hasta tip I, 25 hasta tip II, 45 hasta
tip IIIA, 10 hasta tip IIIB ve 5 hasta tip IIIC
idi. Hastaların ortalama GHOIS skoru 10,2
± 4,6 idi. Hastalara ilk tedavi olarak 25 hastaya eksternal fiksatör, 62 hastaya intramedullar çivi ile osteosentez ve 15 hastaya
konservatif tedavi uygulandı.102 hastanın
12’sinde(%11,7) osteomyelit geliştiği saptandı. En az 1 yıllık takip süresi olan 102
hasta bulunan seride hastaların 65 yaşın
üzerinde olması,komorbiditelerinin varlığı, hastane yatış süresinin uzaması, yapılan debridman sayısının artışı osteomyelit
riskini artırdığı saptandı.(P<0,05) Lokalizasyon, yaralanma tipi, multitravma, OTA
cilt, kas iskelet yaralanma ve kemik kaybı
evrelemesi ile derin enfeksiyon ve osteomyelit gelişimi arasında istatistiksel olarak
anlamlı bir ilişki bulunmadı.(P>0,05) Sistemik yaralanma varlığı, yaşın 65’in üzerinde olması, komorbidite, multitravma
varlığı, hastanede yatış süresinin uzaması,
geçirilen debridman sayısı ve GHOIS skoru arttıkça derin enfeksiyonda artışa yol
açtığı anlaşıldı.(P<0,05)
Çıkarımlar:Araştırmamız göstermiştir ki;
açık kırıklarda hastaların 65 yaşın üzerinde
olması, komorbiditelerinin varlığı, hastanede yatış süresinin uzaması, yapılan debridman sayısının artması derin enfeksiyon ve
osteomyelit gelişimine neden olabilir.