Ulusal patoloji kongresi, 20 - 23 Mayıs 2021, ss.268-269
Giriş: Reed-Sternberg benzeri hücreler T hücreli lenfomalarda
sıklıkla görülebilmekte olup, bazı durumlarda Hodgkin lenfoma ile ayırıcı tanı zorluğuna neden olabilir.
Olgu: Boyunda şişlik ve kilo kaybı şikayeti ile başvuran, ateş
ve gece terlemesi tarifleyen 22 yaşında erkek hastaya yapılan
PET-BT incelemesinde supra ve infradiafragmatik tüm istasyonlarda, yaygın konglomere lenfadenopati, splenomegali ve
artmış FDG tutulumları saptandı. 1,5 cm çapındaki sol aksiller
lenf nodu eksizyonel biyopsi materyalinde lenf gangliyonu
çatısı büyük ölçüde korunmakta olup, sinüsler açıktı. İnterfoliküler alanda yer yer genişleme, eozinofiller ve histoyositler
içeren zeminde mono-multilobüle nüveli, nükleolleri belirgin
iri-atipik hücreler görüldü. Antijenik incelemede hedef hücrelerde CD30 (+), CD15 (-), EBV-LMP (+), CD3 (-), CD20
seyrek zayıf(+), Pax5 zayıf(+) bulundu. Bulgular ön planda
Hodgkin lenfoma, klasik tip, interfoliküler yayılım paterni ile
uyumlu olarak yorumlandı. Üç kür ABVD tedavisi alan hastada yanıt alınamaması nedeniyle PET incelemede daha yoğun
FDG tutan 2,3 cm çapındaki inguinal lenf gangliyonu eksizyonu yapıldı. Kesitlerinde çatıyı silen, yer yer nekrozun da eşlik
ettiği iki ayrı komponentten oluşan diffüz infiltrasyon görüldü.
Komponentlerden biri ilk eksizyonda da görülen EBV ve CD30
(+) B hücre fenotipli iri atipik hücreler olup, ilk örnekten farklı
olarak CD20 ve CD79alfa ile yaygın pozitiflik göstermekteydi.
İkinci komponent zemindeki yüksek proliferatif kapasiteye
sahip (%70) orta büyüklükteki atipik lenfositlerden oluşmakta
olup, immunhistokimyasal olarak CD3 (+), CD5 (+), CD8
(+), TİA, Perforin ve GranzimB kısmen (+) saptandı. Bulgular
CD30 ve EBV (+) B hücrelerinin eşlik ettiği sitotoksik fenotipli
periferik T hücreli lenfoma olarak değerlendirildi.Sonuç: Reed-Sternberg benzeri hücreler anjioimmünoblastik
T hücreli lenfoma başta olmak üzere T hücreli lenfomalara
eşlik edebilmektedir. Sıklıkla CD30 ve EBV pozitif olan bu
hücreler, olgumuzdaki gibi asıl lezyonun örneklenmediği ya
da fokal tutulum gösteren ve T hücreli komponentin belirgin
izlenmediği durumlarda Hodgkin lenfoma yanılgısına neden
olabilir. Hastalık tutulumunun doğru olarak değerlendirilebilmesi için örneklemenin yapılacağı lenf gangliyonunun seçimi
ve klinik tablo özellikleri büyük önem taşımaktadır