İç-dış rezorbsiyon sonucu oluşan perforasyonun MTA ile tedavisi: Olgu sunumu


Saraç S. N., KÜÇÜKAY I.

Türk Endodonti Derneği 5. Bilimsel Sempozyumu, İzmir, Türkiye, 1 - 04 Haziran 2013, ss.32-33

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.32-33
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İç-Dış Rezorbsiyon Sonucu Oluşan Perforasyonun MTA ile Tedavisi: Olgu Sunumu

AMAÇ: Bu olgu bildirisinin amacı, kök kanalında iç-dış rezorbsiyon sonucu oluşan perforasyona cerrahi müdahale olmaksızın, ortograd olarak uygulanan kök kanalı tedavisi prosedürünün sunulmasıdır.

OLGU SUNUMU: Sorunlu dişlerinin tedavileri için İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı kliniğine başvuran 17 yaşındaki kadın hastanın, radyografik muayenesinde üst sol yan kesici dişinin orta 1/3’lük bölgesinde iç-dış rezorbsiyon kavitesi tespit edilmiştir. Önerilen endodontik ve cerrahi tedavi prosedürü, henüz şikayeti bulunmayan hasta tarafından kabul edilmemiştir. Ancak, 9 ay sonra, ilgili dişte ağrı ve ilgili dişeti bölgesinde hafif şişlik şikayeti ile hasta kliniğimize tekrar başvurmuştur. Cerrahi müdahale hasta tarafından kabul edilmediğinden; ortograd kök kanalı tedavisi planlanmıştır. Öncelikle kök kanalının kemomekanik hazırlığı tamamlanmış ve kanal içi kalsiyum hidroksit patı uygulanmıştır. 2 hafta sonra, kök kanalından kalsiyum hidroksit patı uzaklaştırılmış ve kök kanalının rezorbsiyon alanına kadar olan kısmı lateral kondensasyon güta-perka tekniği ile doldurulmuştur. Sonrasında rezorbsiyon kavitesine MTA uygulanarak kök kanalı dolgusu tamamlanmıştır. Son randevuda dişin kuronal restorasyonu kompozit reçine ve adeziv sistemler ile tamamlanmıştır.

BULGULAR: Hastanın 1 yıl sonraki takip randevusunda, ilgili dişte klinik bir semptomatik bulgu olmamakla birlikte; radyografik incelemede apikal bölgedeki lezyonun tamamen iyileşmesine karşın, rezorbsiyon kavitesine komşu dokudaki lezyonların iyileşmediği gözlemlenmiştir. Tedavinin 2 yıl sonraki takip randevusunda ise, rezorbsiyon kavitesi hizasında yatay kırık hattı gözlemlenmiştir. Hastaya durumu açıklanmış; ancak dişi hala asemptomatik olduğundan, hastanın da önerisiyle çekim endikasyonu ertelenmiştir. Hastanın klinik ve radyolojik takibi devam etmektedir.

SONUÇLAR: Radyografik olarak ilk kez saptanmasından sonra, hastanın tedaviyi kabul etmemesi nedeniyle 9 ay sonra gecikmeli olarak başlanan iç-dış rezorbsiyonun endodontik tedavisinde, 2 yıl sonra radyografik olarak başarısızlık gözlenmesine karşın; hastanın isteği doğrultusunda klinik olarak asemptomatik olan dişinin takibine devam edilmektedir.  

Anahtar Kelimeler: İç-dış rezorbsiyon, kök kanalı tedavisi, MTA