İlahiyat, Ankara, 2019
Peygamberlik, inançların temel direklerinden biridir. Ancak bu kavram, farklı din ve felsefe geleneği içinde birbirinden farklı yorumlara açıktır.
Bu kitapta, 13. yüzyıl Yahudi filozofu İbn Kemmûne’nin nübûvvet anlayışı, Yahudi, Hristiyan ve İslâm bağlamlarında ele alınmakta; onun düşünsel zemini, argümanları ve bu argümanların döneme ve sonrasına etkileri irdelenmektedir.
İbn Kemmûne, nübûvveti salt bir felsefi problem değil, aynı zamanda kelâmî bir mesele olarak da sevmiş; İslâm peygamberliği üzerine İslâm müelliflerine yönelttiği eleştirilerle dikkat çekmiştir. Bu çerçevede kitap, hem dinler arası düşünce perspektifine hem klasik kelâm ve felsefe tarihine ilgi duyan okuyucuları hedeflemektedir.
Düşünce tarihi meraklıları için — peygamberlik kurumunun akıl, vahiy ve gelenek ekseninde nasıl algılandığını anlamak isteyen tüm akademik ve entelektüel okuyucular için — bu çalışma önemli bir kaynak niteliğindedir.