Uluslararası Beşeri Bilimler ve Eğitim Dergisi (International Journal of Humanities and Education), vol.3, no.6, pp.35-47, 2017 (Peer-Reviewed Journal)
It occurs with specific suffixs which come to verb root or stems and does not conjugate and act is called nonfinite verbal form. Non-finite verbal forms are analyzed in three sub-headings according to different suffixs and functions they deal with; gerund, participle and gerundium. Gerundiums are preparer of the basic movement and complete this movement in various ways, such as time, cause, continuity. Gerundiums whose main duty is to be adverb do not receive any word ending or derivational affix unlike other non-finite verbal forms. -GAlI which is the suffix of gerundium is used extensively in the period of Old Uighur Turkish (IX-XI. century). When this suffix is used as an adverb in sentence it describes this sentence in terms of cause and time. Gerundiums often appear as an element of different word groups. It attracts attention which the suffix of -GAlI takes place in different meaning, duties and structures in The Story of Castani Bey from Buddhist texts of Old Uighur Turkish. The Story of Castani Bey, struggle with the devils who bring disease and trouble to the people of his own country is made up 318 lines. This work which is completed by A. von Gabain with the death of Müller constitutes the fourth of series of Uighur works which Müller translated to German and published under the name of Uigurica. Gerundiums which do not connect any time and person, qualifier of main action and determiner of main sentence have an active role in the period of Old Uighur Turkish. In this paper, the suffix of -GAlI in The Story of Castani Bey, will be examined what mean and what kind of structures and tasks are used. In this paper, it has based on publication which is published by publications of the Turkish Language Society in 1945 and translated to Turkish by S. Himran.
Keywords: The Old Uighur Turkish, The Story of Castani Bey, The suffix of -GAlI, Ability of expression
Fiil kök veya gövdelerine belirli eklerin getirilmesi ile meydana gelen, fiiller gibi çekime girmeyen ve hareket bildirmeyen sözcük türüne fiilimsi (çekimsiz fiil) denir. Fiilimsiler, aldıkları farklı ekler ile üstlendikleri fonksiyonlara göre isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil olmak üzere üç alt başlıkta ele alınır. Cümlede, temel hareketin hazırlayıcısı olan, bu hareketi hâl, zaman, sebep, süreklilik, başlangıç gibi çeşitli yönlerden tamamlayan ve asıl görevleri zarf olan zarf-fiiller, diğer fiilimsilerden farklı olarak aktif hiçbir çekim ve yapım eki almazlar. Zarf-fiil eklerinden olan -GAlI, Eski Uygur Türkçesi (IX-XI. yy.) döneminde yaygın olarak kullanılmış bir ektir. Bu ek, zarf olarak kullanıldığı cümlenin fiilini sebep ve zaman yönünden nitelerken çoğunlukla farklı kelime gruplarının herhangi bir unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygur dönemi Budist çevre metinlerinden Çaştani Bey jatakasında ise (çatik, hikâye) -GAlI ekinin cümlede farklı anlam, görev ve yapılarda yer aldığı dikkati çekmektedir. Çaştani Bey’in kendi ülkesindeki halkına hastalık ve belalar getiren şeytanlarla olan mücadelesinin anlatıldığı bu hikâye 318 satırdan oluşmaktadır. F.W.K. Müller tarafından çalışılmaya başlanıp ölümü ile A. von Gabain tarafından tamamlanan bu eser, üç parça ile birlikte Müller’in Almancaya çevirerek Uigurica adı ile neşrettiği Uygurca eserler serisinin dördüncüsünü (Uigurica IV) teşkil etmektedir. Herhangi bir zaman ve şahsa bağlanmayan, ana eylemin niteleyicisi ve cümle anlamının belirleyicisi olan zarf-fiiller, Eski Uygur Türkçesi döneminde aktif rol oynamaktadır. Bu çalışmada, Çaştani Bey Hikâyesi’nde yer alan zarf-fiil eklerinden -GAlI ekinin hangi anlamda ve ne tür yapı ve görevlerde kullanıldığı incelenecektir. Makalede, Çaştani Bey Hikâyesi’nin 1945 yılında Türk Dil Kurumu yayınları arasından çıkan ve S. Himran tarafından Türkçeye tercüme edilen neşri esas alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: Eski Uygur Türkçesi, Çaştani Bey Jatakası, -GAlI zarf-fiil eki, İfade kabiliyeti