Serebral Palsili Çocuklarda Kalça Rekonstrüksiyon Cerrahisi Sonrası Sağlıkla İlgili Yaşam Kalitesinin ve Bakım Veren Bireylerin Bakım Yüklerinin İncelenmesi: Prospektif Gözlemsel Bir Çalışma


Demirel M., Demir T. B., Kahraman A., Yıldırım A. M., Canbolat N., Sağlam Y., ...Daha Fazla

33. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 5 - 10 Kasım 2024, ss.169, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.169
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Spastik kalça instabilitesi olan serebral palsi’li (SP) çocuklarda rekonstrüktif kalça cerrahisinin yaşam kalitesi üzerine etkisini araştıran çalışma sayısı azdır. Dahası, bu çocuklarda kalça cerrahisinin bakıcı yükü üzerindeki etkisi prospektif olarak araştırılmamıştır. Bu çalışmanın amacı; spastik kalça instabilitesi sebebiyle rekonstrüktif kalça cerrahisi uygulanmış SP’li çocuklarda sağlıkla ilişkili yaşam kalitesinin ve bakım veren bireylerin bakım yüklerinin incelenmesidir. Yöntem: Bu prospektif gözlemsel araştırma, Ocak 2022 ve Haziran 2023 arasında bir üniversite hastanesinin ortopedi bölümünde tedavi görmüş SP’li çocuklar ve bakım verenleriyle gerçekleştirildi. Araştırmaya dahil edilme kriterleri; 18 yaşın altında, kaba motor fonksiyon sınıflama sistemi III-IV veya V olan, ciddi kalça instabilitesini düzeltmek için rekonstrüktif cerrahi planlanmış bir çocuğa evde bakım verme olarak belirlendi. Bakım verme yükü, ameliyat öncesi, ameliyat sonrası 3. ay, 6.ay, 9. ay ve 1. yılda Zarit Bakım Yükü Ölçeği (ZBYÖ) ile değerlendirildi. Çocukların yaşam kalitesi, ameliyat öncesi, ameliyat sonrası 6. ay ve 1. yılda Pediatrik Yaşam Kalitesi Envanteri 4.0 (PedsQL) formu ile değerlendirildi. Tüm hastalara uygun yumuşak doku gevşetmeleri ile birlikte femoral ve/veya pelvik osteotomi uygulandı. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak belirlendi. Değişkenlerin kontrol periyotları arasında karşılaştırılmasında tekrarlı ölçümler ANOVA testi kullanıldı. Tekrarlı ANOVA testlerinde anlamlı fark var ise post-hoc testleri yapıldı. Bulgular: Araştırmada 19 hasta (11 kız; ort. yaş = 10,26 ± 2,705) ve bakım vericisi analiz edildi. Bakım verenlerin tamamı bakım verdikleri bireyin annesiydi. Tekrarlı ANOVA’ ya göre hem ZBYÖ’ de hem de PedsQL’ de ameliyat öncesi ve sonrası anlamlı değişiklikler mevcuttu (p <,001). Post-hoc testlerinde, ZBYÖ’ de ameliyat öncesine göre (39,05 ± 14,05) ameliyat sonrası 3. ay da (42,21 ± 13, 13) artış saptanmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildi (p = 0.99). Sonraki kontrollerde ZBYÖ’ de giderek azalma saptandı ve 1. yıl kontrolde (33,26 ± 12,55) ameliyat öncesine göre anlamlı azalma mevcuttu (p = ,018) (Şekil 1). PedsQL’nin ameliyat öncesine göre (60,68 ± 18,96) ameliyat sonrası 6.ay (63,37 ± 17,27) ve 12. ayda (69,47 ± 14,71) giderek arttığı saptandı. Post-hoc testlerinde, 6. aydaki artışın anlamlı olmadığı (p = 0.443) ancak 12.ay PedsQL’nin ameliyat öncesine göre anlamlı olarak arttığı (p < ,001) bulundu (Şekil 2). Çıkarımlar: Bu çalışma, rekonstrüktif kalça cerrahisinin kalça instabilitesi olan SP’li çocuklarda yaşam kalitesini arttırdığını doğrulamıştır. Ayrıca, literatüre yeni bir kanıt olarak, rekonstrüktif kalça cerrahisi sonrası 1. yılda bakıcı yükünde ameliyat öncesi döneme göre belirgin azalma beklenebileceğini göstermiştir. Bakıcı yükünde ameliyat öncesi döneme göre ameliyat sonrası 3. ayda anlamlı olmasa da artış olduğu ve sonrasında giderek azaldığı unutulmamalıdır.