2. Ulusal HematoOnkoGenetik Kongresi, Gazimagusa, Kıbrıs (Kktc), 4 - 07 Mayıs 2023, ss.92
Giriş: Gaucher hastalığı (GH), GBA geni tarafından kodlanan glukoserebrosidaz enziminin
eksikliği sonucu, dokularda glukozilseramid birikimi ile seyreden otozomal resesif kalıtımlı bir
lizozomal depo hastalığıdır. Klinik bulgulara göre tip 1-2-3, perinatal letal ve kardiyovasküler
form olmak üzere 5 farklı alt tipe ayrılmıştır. Perinatal Lethal Gaucher Hastalığı (PLGH);
hepatosplenomegali, pansitopeni, ihtiyozis ve nonimmün hidrops fetalis (NIHF) ile
karakterizedir. Eşlik edebilen bulgular arasında artrogripozis ve fasial dismorfizm yer
almaktadır. Literatürde günümüze kadar yaklaşık 30 olgu bildirilmiştir. Genotip-fenotip ilişkisi
net yapılmamakla birlikte rekombinant alleli içeren homozigot veya heterozigot varyantların
ağır fenotiple ilişkili olduğu bildirilmektedir. Bildirimizde prenatal bulguları ile PLGH tanısı
alan olgumuzun klinik ve moleküler bulgularının sunulması amaçlanmıştır. Olgu Sunumu:
Olgumuz, 32. gestasyonel haftada (GH) perikardiyal efüzyon, kardiyomegali, batında asit,
hepatosplenomegali, hidrosel, plasentomegali bulguları ile perinatoloji-genetik konseyinde
değerlendirildi. Aile öyküsünde, hepatosplenomegali, kollodion cilt bulguları ile infantil
Gaucher düşünülen ve beta glukozidaz enzim eksikliği gösterilerek tanısı kesinleştirilen, 50.
gününde sepsis nedeniyle eksitus olan erkek çocuk tariflenmekteydi. Süregelen gebelikteki
USG bulguları ve benzer etkilenmiş kardeş öyküsü ile PLGH düşünülerek gebeliğin
terminasyonu seçeneği aileye sunuldu, ancak aile gebeliğin devamı kararında olduğunu belirtti.
32+3. GH’da intrauterin fetal ölüm sonrası genetik kliniğinde yapılan muayenesinde hidropik
görünüm, fasiyal dismorfizm, tüm vücutta ve yüzde peteşi-purpura, parlak ve gergin cilt,
psödokamptodaktili izlendi. Fetal deri örneğinden elde edilen DNA’dan çalışılan GBA
(NM_001005741.3) geni dizi analizinde heterozigot c.1049A>G [p.(His350Arg), rs78198234]
ve heterozigot c.508C>T [p.(Arg170Cys), rs398123530] yanlış anlamlı varyantları saptandı.
Her iki değişim literatürde hastalıkla ilişkili olarak bildirilen patojenik varyantlardı.
Segregasyon analizinde c.1049A>G varyantının paternal, c.508C>T varyantının maternal
kalıtıldığı gösterilerek saptanan varyantların indekste birleşik heterozigot formda olduğu
gösterildi. Sonuç: Prenatal dönemde saptanan NIHF’e eşlik eden hepatosplenomegali
durumunda ayırıcı tanıda ilk akla lizozomal depo hastalıkları gelmektedir. Aile öyküsü,
postmortem muayenede USG ile saptanamayan kollodion cilt, ihtiyozis, peteşi-purpura ve
dismorfik özelliklerin eşlik etmesi durumunda PLGH ayırıcı tanıda düşünülmelidir. GBA
geninin psödogeninin bulunması dizilemede zorluklara yol açarak moleküler tanıya ulaşmayı
güçleştirmektedir. Bu nedenle PLGH tanısının klinik olarak doğrulanması oldukça değerlidir.
Bu çalışma fetal dönemde genetik hastalık düşünülen olguların tanısında detaylı aile öyküsünün
ve postmortem muayenenin önemini vurgulamaktadır