Orta Tisa (Makó, Mikocsa-Halom, Macaristan) Bölgesi’nde Doğu Avrupa bozkır kökenli göçebe bir topluluğa ait mezarlık


BALOGH C.

XVII. Ortaçağ-Türk Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu (02–05.10.2013). İstanbul, İstanbul, Türkiye, 2 - 05 Ekim 2013, ss.1-8

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.1-8
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kurdukları imparatorluk ile (6–9. yy.) Karpatlar Havzası’nı tarihte ilk defa politik bir yapı içinde birleştiren Avarların – günümüze ulaşan az sayıdaki runik yazılı metinlere dayanarak – bir çeşit Türkçe konuştukları Avrupa’da artık genel olarak kabul görmektedir.

Etnik yapıları, muhtemelen Ogur Türklerinden ve Doğu Avrupa bozkırlarından beraberlerinde sürükledikleri halklardan oluşmaktaydı.

Avarlar, Karpatlar Havzası’nda kendilerine özgü bir arkeolojik kültür meydana getirmişlerdir. Bu arkeolojik kültürün oluşumunda Asya’dan gelen, etnik ve kültürel bakımdan ise karışık olan topluluklar yanında Pannonia’nın geç antik dönem halklarının ve Avarlardan önce Macaristan Ovası’nın doğusuna hakim olan Gepidler ile Bizans’ın da önemli bir rolü olmuştur.

Karpatlar Havzası’nda bugüne kadar yaklaşık 60.000 Avar dönemi mezar bilinmektedir. Bunlara ait bulgulardan Orta Tisza (Macaristan) bölgesinde, Doğu Avrupa bozkırlarından gelen göçebe bir topluluğun arkeolojik mirasını belirlemek mümkün oldu. Bildirimde, 2010’da kazdığım ve Erken Avar Dönemi’ne ait bir mezarlığın materyaline dayanarak bu topluluğun arkeolojik mirasının özelliklerini tanıtacağım.

Kazılan 207 mezar arasında niş-mezarlar ve şimdiye kadar bildiğimiz hiçbir kültürde örneğine rastlanmayan üç farklı mezar tipi yanında bu mezarlara yerleştirilmiş çeşitli kurban hayvanlarının çokluğu da dikkat çekiyor. Arkeolojik materyal ise Asya kökenli, Doğu Avrupa bozkır kökenli ve Karadeniz ile Kafkasya’nın kuzeydoğu bölgelerine özgü bulgulardan oluşuyor.

Söz konusu mezarlıktan elde edilen arkeolojik bulgulardan, iyi organize olmuş ve göçebe hayat süren bir topluluk görünümü karşımıza çıkıyor. Bizans İmparatoru Mauricius Tiberius dönemi sikkelerine dayanarak mezarlığın 6. yüzyılın üçüncü çeyreğinden 7. yüzyılın ilk on yılına kadar kullanıldığı anlaşılıyor.

Bugüne kadarki araştırmalara göre Köröş-Tisa-Maroş Nehirlerinin olduğu bölgede, bu göçebe topluluğa ait yaklaşık 800 mezar bulunuyor. 7. yy. ortalarına doğru yaşam biçimlerinin köklü bir değişime uğradığını görüyoruz. Mezarlarında kurban hayvanlarına artık rastlanmazken yerleşik yaşama geçmiş olduklarına işaret eden arkeolojik bulgulara rastlıyoruz. Bu bağlamda, yaşam biçilerinin değişmesine neden olan etkenlere de temas edeceğim.

ANAHTAR KELİMELER: Avarlar, Avar mezarlığı, Erken Ortaçağ, Doğu Avrupa arkeolojisi, Karpatlar Havzası, Avrasya bozkır arkeolojisi