20. Ulusal Cerrahi Kongresi, Antalya, Türkiye, 13 - 17 Nisan 2016, ss.64
AMAÇ: Profilaktik santral boyun diseksiyonunun (PSBD) ve klinikopatolojik özelliklerin papiller tiroid
kanserinin (PTK) tedavisi üzerine etkisini araştırmak
GEREÇ-YÖNTEM: Klinik olarak N0 ve PTK >=1cm, ameliyat sonrasında radyoaktif iyot tedavisi almış
ve total tiroidektomiye PSBD eklenen/eklenmeyen ardışık 101 hasta çalışmaya dahil edildi. Ameliyat
öncesinde ince iğne aspirasyon biyopsisi ile kanser tanısı alan ya da ameliyat sırasında kanser tespit edilen
hastalara PSBD uygulandı. Tüm hasta grubu 12. ay sonunda dinamik risk sınıflamasıyla değerlendirildi. Tedaviye mükemmel cevap, negatif görüntüleme bulguları ve sitimüle tiroglobulinin (sTg) <1ng/ml olarak
tanımlandı. Negatif görüntüleme ve sTg seviyesinin 10 ng/ml altında olması belirsiz (indeterminate) cevap
olarak adlandırıldı. Klinikopatolojik özelliklerin ve PSBD’nun tedaviye etkileri araştırıldı. BULGULAR: Toplam 101 hastanın 38’ine (%37.6) total tiroidektomiyle beraber PSBD uygulandı. Ortalama tümör çapı 2.2±1.2cm olarak bulundu. Tümör çapı PSBD yapılan ve yapılmayan iki grup
arasında istatiksel olarak farklılık göstermedi fakat tiroid kapsül invazyonu, vasküler invazyon ve
mikrosopik ekstratiroidal yayılım PSBD yapılan grupta istatiksel olarak daha sık olarak görüldü
(p=0.0001). Tedaviye cevap 93 (%92) hastada mükemmel ve 8 (%7) hastada belirsiz (indeterminate)
cevap olarak izlendi. Mükemmel cevap oranı PSBD yapılan hasta grubunda yapılmayanlara
karşılaştırıldığında daha düşük oranda görüldü (84% vs 96%;P=0.02). Tiroid kapsül invazyonu, vasküler
invazyon, ekstratiroidal yayılım ve santral lenf nodu metastazı varlığında istatiksel olarak belirsiz
(indeterminate) cevabın daha sık olduğu görüldü (p=0.0001). Tartışma ve SONUÇ: Agresif histopatolojik özellikler PSBD yapılan ya da yapılmayan PTK’lı hastalarda
tedaviye yanıtı etkileyen en önemli faktörlerdir.