13. Ulusal Kolon Ve Rektum Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 18 - 23 Mayıs 2011, sa.15
Giriş
Çalışmamızda rektum kanserli olgularda uygulanan laparoskopik cerrahi yönteminin onkolojik sonuçlarını gözden geçirmek.
Metod
2002 -2010 tarihleri arasında İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi AD’da laparoskopik yöntemle cerrahi tedavisi yapılmış 513 rektum kanserli olgunun verileri prospektif olarak elde edilmiş ve SSPS 16 ortamında değerlendirilmiştir.
Bulgu
Toplam 513 olgunun %58 erkek, %42 si kadın olup, hastaların ortanca yaşı 58 yıldır ( 19-91). Olguların vücut kitle indeksinin ortanca değeri %25 (18-46) olup, olguların 322’sine ( %63) neoadjuvan tedavi uygulanırken , 191 (%37) olguya neoadjuvan tedavi gereksinimi göstermemiştir. Ortanca takip süresi 26 (0-97) aydır. Tümör yerleşimine göre hastaların % 51’i distal, % 28’i proksimal ve %21’i orta yerleşimlidir. Olguların 389’una (%76)sfinkter koruyucu cerrahi, 124 ( %24) olguya ise abdominoperineal rektum amputasyonu uygulanmıştır. Olguların %65’ine (n:253) geçici stoma açılmıştır. Ameliyat oral gıda alımı ortanca 2 (1-25) gün, gaz 2 (0-12) gayta pasajı 2 ( 0-21) günlerde gerçekleşmiştir. Hastanede kalış süresi 6 ( 0-20) gündür. Diseke edilen lenf nodu sayısı 23 , dir. Erken dönem mortalite oranı, genel morbidite. Hastaların %79’unda ( n: 404) mezorektum komplet ve near komplet olarak değerlendirilmiştir. Ortanca 29 ay takip süresinde Lateral cerrahi sınır pozitifliği %8.4 ( n:43) , lokal nüks oranı %3 ( n:16), sistemik yayılım %11,3 (58)’dür. Genel sağkalım oranı %91 iken hastalıksız sağ kalım %86.9‘dır.
Tartışma ve Sonuç
Rektum kanserinin cerrahi tedavisinde laparoskopi yöntem, yüksek volümlü merkezlerde erken dönem cerrahi sonuçları ve de onkolojik sonuçlar yönünden güvenli ve açık cerrahiye eş değer sonuçlarla uygulanabilmektedir.