Kambiyo Senedinin Cirosunun Düzenleyen Tarafından Yasaklanması


Soykan İ. C.

ISTANBUL HUKUK MECMUASI, cilt.77, sa.1, ss.241-265, 2019 (ESCI)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 77 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2019
  • Doi Numarası: 10.26650/mecmua.2019.77.1.0001
  • Dergi Adı: ISTANBUL HUKUK MECMUASI
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Emerging Sources Citation Index (ESCI), TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.241-265
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kambiyo senetlerinde (poliçe, bono veya çekte) cirantanın cirosuna yazacağı ciro yasağı kaydının hukuki sonucu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 685. maddesinin ikinci fıkrasında ve 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu’nun 597. maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Bu hükümler poliçenin cirosuna ilişkindir. Ancak bono ve çek hakkında da uygulanırlar. Her iki hüküm de cirantanın poliçenin tekrar ciro edilmesini yasak edebileceğini ve bu hâlde, senet sonradan kendilerine ciro edilmiş olan kişilere karşı sorumlu olmayacağını öngörmektedir. Düzenleyenin kambiyo senedine «ciro edilemez» veya «cirosu yasaktır» kaydını yazmasının hukuki sonucunun ne olacağı hususunda ise gerek 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu’nda gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’da herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Fakat bugün Türk öğretisinin oldukça büyük bir kısmı kambiyo senedine düzenleyen tarafından yazılan «ciro edilemez» yahut «cirosu yasaktır» kaydının bir menfi (olumsuz) emre kaydı olduğu görüşündedir. Anılan görüş uyarınca düzenleyenin «ciro edilemez» veya «cirosu yasaktır» kaydını ekleyerek düzenlediği bir kambiyo senedi, nama yazılı bir senet olacaktır. Yargıtay’ın yerleşik içtihadı da bu yaklaşımla aynı yöndedir. Ancak bizim konu hakkındaki kişisel görüşümüz farklıdır. Bu makale, bir kambiyo senedine düzenleyen tarafından yazılan «ciro edilemez» yahut «cirosu yasaktır» kaydının hukuki neticesinin ne olduğuna ilişkin kişisel görüşümüzü açıklamak amacıyla kaleme alınmıştır. Makalede öncelikle konu hakkında öğretide dile getirilen görüşlere yer verilmiştir. Ardından sorunla ilgili Yargıtay kararlarına değinilmiştir. Son olarak, kişisel görüşümüz açıklanmıştır.

The legal outcome of the no endorsement clause in which the endorser writes his endorsement on a bill of exchange is regulated in the second paragraph of the Turkish Commercial Code No: 6102 article 685 and in the second paragraph of the (former) Turkish Commercial Code No: 6762 article 597. These provisions relate to the endorsement of bill of exchange. However, they are also applied to promissory notes and cheques. Both of these provisions regulate that the endorser may forbid further endorsement of the bill of exchange and in this case, he is not liable to those persons to whom the bill of exchange is further endorsed. As for the legal outcome of providing a «no endorsement» or «endorsement forbidden» clause by the drawer on a bill of exchange, there is no provision in either Turkish Commercial Code No: 6102 or (former) Turkish Commercial Code No: 6762. However, today quite a large part of the Turkish doctrine is of the opinion that a «no endorsement» or «endorsement forbidden» clause which is written on a bill of exchange by the drawer is a recta clause (not to order clause). According to this opinion, a bill of exchange which is provided by the drawer with a «no endorsement» or «endorsement forbidden» clause shall be a registered security. Consistent ruling of the Court of Cassation is in the same direction as this approach. However, our personal opinion on the subject is different. This article is written with the purpose of explaining our personal opinion about the legal outcome of the «no endorsement» or «endorsement forbidden» clause which is written on a bill of exchange by the drawer. First of all, the opinions that are expressed in the doctrine are featured in the article. Then the Court of Cassation rulings concerning the problem are addressed. Finally, our personal opinion is expressed.