46.PEDİATRİ GÜNLERİ, İstanbul, Türkiye, 16 - 18 Nisan 2024, ss.90-91, (Tam Metin Bildiri)
Giriş: Hemodiyaliz (HD), çocuklarda son dönem böbrek hastalığında (SDBH) kullanılan önemli bir tedavi modalitesi olup, böbrek yetersizliği olan çocuklar için hayat kurtaran bir tedavidir. Hemodiyalizin başarısı esas olarak vasküler erişime bağlıdır. Çocuklarda arteriyo-venöz fistül (AVF) oluşumundaki kademeli bir artışa rağmen, <10 yaşın çocukların %90’ı hala tünelli kaflı /kafsız kateter ile hemodiyalize devam etmektedir (1). Bu çalışmada amacımız, kateterle he- modiyalize giren hastalarımızı komplikasyon ve prognoz açısından retrospektif olarak değerlendirmektir.
Materyal ve Metot: Istanbul Üniversitesi Istanbul Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Çocuk Diyaliz Ünitesi’nde 2017-2023 yılları arasında SDBH nedeniyle HD tedavisi altında takip edilen 0-18 yaş çocukların verileri geriye dönük olarak veri tabanından ve kayıtlardan alındı.
Bulgular: Yedi yılda toplam 92 hasta HD tedavisi aldı, bunlardan 49’ü kız (%53,7), 43’ü erkek (%46,2) çocuk hasta idi. Hastaların ortalama yaşı 10,6±2 yıldı. Hastaların 57’sine kronik, 35’ine akut HD yapıldı. Kronik böbrek hastalığı etiyolojik nedenlerinden, en sık 21 hastada (%22,8) böbrek ve idrar yolla- rının konjenital anomalisi, 15 hastada ise (%16,3) Siliyopatiler saptandı.Silialar beyin, retina, böbrekler ve diğer organların işleyişinde önemli yer alır. Siliopatiler olarak da bilinen primer silia disfonksiyonu, anormal genlerden kaynaklanır. Si- liopati adlandırılan Joubert sendromu, Bardet-Biedel sendromu gibi genetik hastalıklar kronik böbrek yetersizliğine sebep olan nedenlerdedir. Takipte altı hastaya (%6,5) arteriyo-venöz fistül (AVF) açıldı, fistül gelişdikten sonra geçici kateteri çıkartıldı. AVF açılma yaş ortalaması 14,2 yıl idi. Kateter sağkalımı ortalama 143,3±96,1 gün olarak saptandı. Enfeksiyonsuz kateter sağkalım günü ortalama 170,3 gündü. Toplam 92 hastanın 44’üne kalıcı, 48’ine geçici kateter takıldı. Kalıcı kateteri olan hastala- rın 15’inde (%34) üreme ve enfeksiyon belirtisi olup, 29’unda üreme yoktu. Geçici kateteri olan hastaların 9’unda (%18.7) üreme ve enfeksiyon belirtisi vardı, 39’unda ise üreme görülmedi. 92 hastanın 24’ünden (%26) çeşitli patojenler izole edilmiştir. Olguların 7’de (%29,1) iki farklı bakteri birlikte üremiştir. Gram-pozitif kokklar tek başına ve başka bir organizmayla birlikte 7 suşla (%29,1) en sık üreyen etken olmuş, bunu toplamda 6 suşla (%25) Gram-negatif çomak izlemiştir.İzlemde: 32 hasta (% 34,7) erişkin polikliniğine devredildi. 23 hasta (% 25) periton diyalizine geçti. 18 (% 19,5) hasta, böbrek nakli oldu ve nakile kadar geçen gün sayısı ortalama 434,8 gün olarak bulundu. Kalan 13 hasta HD’e devam etmekdedir. Altı (% 6,5) hasta ex oldu: Iki hasta Wilm’s tümörü-sepsis; komorbitesi yüksek ve multipl anomalileri olan iki hasta –sepsis nedeniyle; bir hasta SCHIMKE sendromu –immun yetmezlik- sepsis; bir hasta tromboz
nedeniyle kateter takılamadığı için hiperpotasemi nedeniyle öldü.
Tartişma: KIE kateter yetmezliğinin ana nedenidir. A-V fistülün erken oluşturulması, bulaşıcı komplikasyonları önleyebilir. Kronik HD’e ihtiyaç duyan her çocuk AVF için uygun aday değil. AVF için temel faktörler çocuğun yaşı ve büyüklüğü, damarların durumu ve transplantasyon öncesi beklenen HD süresi veya diyaliz modalitesinin değişmesidir. Mikrovasküler cerrahi teknikler kullanılarak <10 kg çocuklarda AVF’ler oluşturulabilinse de yayınlanan raporlarda fistüllerin çoğu daha büyük çocuklarda yapılmıştır (7). Kateter sağkalımı ortalama 143,3 ±96,1 gün idi. Çalışmamızda hemodiyalize giren çocuklarda en sık komplikasyon kateter enfeksiyonu saptandı. 20 (%21,7) hastada kateter içi tromboz görüldü. Üç hastada kateterde bükülme gibi mekanik komplikasyon göz- lendi. Hastalarımızın %29,1’unda izole edilen baskın etken gram-pozitif kokklar idi. Benzer, çoğu pediatrik çalışma stafilokokların en sık görülen bakteriyel izolat olduğunu bildirmiştir (2,3,4). Aksine gram-negatif baskınlık, % 40 dirençli suşlarla Güney Asya’da yapılan yetişkin çalışmalarından yalnızca birinde gösterilmiştir (6). Metisillin Dirençli Stafilokok’lar çalışmamızda sadece üç vakayı oluşturdu. Raad ve ark. tarafından yapılan çalışmada duvar trombüsleri ve enfeksiyon arasında pozitif bir korelasyon kaydedildi [5]. Ancak çalışmamızın retrospektif olması nedeniyle trombüs ve KIE arasındaki zamana bağlı ilişki tespit edilemedi. Hem trombüs hem de kateter ilişkili enfeksiyonu (KIE) olan dokuz hastamız vardı. Kateter enfeksiyonu olup tromboz gelişmeyen hasta sayı 13 idi. Çalışmamızdaki genel mortalite %6,5 idi ve %83,3’ü sepsis ile ilişkili idi.
Sonuç olarak, önemli advers olay riskine rağmen, kaynakların sınırlı ortamlarında bile tünelli kaflı veya kafsız kateterler çocuklarda HD için uygun bir seçe- nek olmaya devam etmektedir.
Son yıllardaki, uygun kateter bakımı ve teknolojik gelişmelere rağmen kateter enfeksiyonu, hemodiyalize giren hastalar için en önemli sorun olmaya devam etmektedir.