Bu çalışmada; milletlerarası nitelikli medya ve internet yoluyla kişilik hakkı ihlallerinde, Türkhukukunda, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisinin tayininde kullanılan “haksız fiilinişlendiği yer” ve “zarar yeri”nin tespitinde kullanılan kriterler
ve “davacının yerleşim yeri”irtibat noktası,
AB hukuku ile karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda; medya veinternet yo
luyla kişilik hakkı ihlali davalarında
,
tarafların,
özel yaşamın korunması
ile ifade
özgürlüğünün korunmasına yönelik
çatışan menfaatleri arasındaki adil dengenin kurulmasıanlayışı esas alınmıştır. Bunun yanında; özel yetki kurallarının, uyuşmazlı
k ile yetkili mahkeme
arasında genel yetkili mahkeme olan “davalının yerleşim yeri” kuralından sapmayı haklıkılacak derecede bir sıkı irtibat kurması gerekliliği de gözetilmiştir. Bu esaslar çerçevesindeçalışmada;
milletlerarası nitelikli medya ve internet yoluyla kişilik hakkı ihlallerinde Türkmahkemelerinin milletlerarası yetkisinin tayininde;
6100 sayılı
HMK m. 16 ve
4721 sayılı
TMK m. 25 ile düzenlenen “zarar görenin (davacının) yerleşim yeri” irtibat noktasının uygun bir irtibat noktası olmadığı; “zarar yeri”
nin tespitinde,
zarar görenin hukuken korunmaya değeritibarının bulunduğu yeri esas alan ve davalı yayıncının da yetkili
mahkemeyi öngörebilmesini
sağlayan bir kriter kullanılması gerektiği
ve
5718 sayılı MÖHUK’ta
bu yönde özel bir
milletlerarası yetki kuralı düzenlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Çalışmanın sonucunda,yeni milletlerarası yetki kuralında
;
“zarar yeri” olarak,
“medya veya internet içeriğininTürkiye’de dağıtılması veya Türkiye’den erişilmesi şartıyla, zarar görenin Türkiye’
de mutad
meskeninin bulunduğu yer”
; “haksız fiilin işlendiği yer” olarak ise, medyada,
“yayıncınınTürkiye’de yayın merkezinin bulunduğu yer”
ve internette,
“içerik sağlayıcı tarafından içeriğininternete yüklendiği yer”
mahkemelerinin
yetkili olması önerilmiştir.
This study examines the criteria used in the determination of the "place of action" and "place of