Asidoz DKA’nın olmazsa olmazı bulgusu değildir


Creative Commons License

Sarıbeyliler G., Kapar C., Yılmaz A., İdiz C., Mutlu Ü., Nasıfova V., ...Daha Fazla

56. Ulusal Diyabet Metabolizma ve Beslenme Hastalıkları Kongresi, İstanbul, Türkiye, 3 - 10 Kasım 2020, ss.120-121

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.120-121
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

ASİDOZ DKA’NIN OLMAZSA OLMAZI BULGUSU DEĞİLDİR

Göktuğ Sarıbeyliler1, Caner Kapar2, Ayşenur Yılmaz2, Cemile İdiz1, Ümmü Mutlu1,
Vefa Nasıfova
1, Özge Telci Çaklılı1, Ayşe Merve Ok1, Ramazan Çakmak1, Nurdan Gül1, Kubilay Karşıdağ1, Nevin Dinççağ1

1İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı, İstanbul

2İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, İstanbul

GİRİŞ VE AMAÇ: Diyabetik ketoalkaloz (DKAlk) kombine bir asit-baz bozukluğu olarak yarım asrı aşkın bir süre önce tanımlanmış olsa da klinisyenler arasında halen yeterince tanınmamaktadır. Amacımız; sunduğumuz vakalarla, tahmin edildiğinden daha sık görüldüğünü düşündüğümüz DKAlk tablosuna dikkat çekmek ve farkındalığını arttırmaktır.

YÖNTEM: Diyabetik ketoalkaloz tanılı iki hastamızın klinik ve laboratuvar bulguları sunulacaktır.

BULGULAR: Olgu-1: Otuz yaşında, 10 haftalık gebe tip 1 diyabetli hasta kliniğimize birkaç haftadır olan kusma şikayeti ile başvurdu. Kullanmakta olduğu insülin tedavisine ek olarak, iki hafta önce hipertiroidizm tanısıyla Propiltiourasil (PTU) 50 mg/gün tedavisi kullanmaya başladığı öğrenildi. Fizik muayenede dehidratasyon ve taşikardisi olduğu saptandı. Tabloda gösterilen laboratuvar bulguları alkalozun maskelediği bir metabolik asidozu işaret etmekteydi. Bu bulgular neticesinde hızlıca sıvı replasmanı ve insülin infüzyonu tedavileri başlandı. İyot kısıtlaması başlatılarak, PTU 150 mg/gün dozuna arttırıldı. Tedavinin 3. gününde ketonüri kayboldu, pH 7.44, delta açığıysa 13.5 olarak saptandı. Bu olguda asit- baz bozukluğu diyabetik ketoasidoz, hiperemezis gravidaruma bağlı metabolik alkaloz ve gebelik ile gestasyonel tirotoksikoza bağlı solunumsal alkaloz olarak değerlendirildi.

Olgu-2: Otuz iki yaşında, 16 haftalık gebe tip 1 diyabetli hasta kliniğimize kusma, dizüri ve boğaz ağrısı ile başvurdu. Şiddetli dehidratasyona bağlı taşikardik ve hipotansif olduğu saptandı. Tabloda da gösterilen laboratuvar bulguları kombine asidoz ve alkaloza ek olarak pyüri, CRP ve ESR yüksekliğini göstermekteydi. Yirmi dört saatlik sıvı replasmanı, insülin infüzyonu, seftriakson tedavisi sonrasında hipovolemi geriledi, normoglisemi sağlandı ve ketonürinin kaybolduğu gözlendi. Klinik bulgular günler içinde düzelirken, diğer laboratuvar bulguları da iyileşme gösterdi. Tiroid sorunu subakut tiroidit olarak değerlendirilerek ilaçsız olarak izlendi. İkinci haftanın sonunda serbest tiroid hormonları spontan olarak gerileme gösterdi (sT4:11,29 pmol/l, sT3:3,88 pmol/l). Bu olgudaki asit-baz bozukluğu; diyabetik ketoasidoz, akut pyelonefritin yol açtığı kusmaya bağlı metabolik alkaloz, gebelik ve tiroidite bağlı solunumsal alkaloz olarak değerlendirildi.

TARTIŞMA VE SONUÇ: Asidoz, diyabetik ketoasidoz için olmazsa olmaz bir bulgu değildir. Diyabetik ketoalkaloz hakkında farkındalık arttırılmalıdır. Kombine bir asit-baz bozukluğu olan diyabetik ketoalkalozun tabloda ön planda yer alarak asidozu maskeleyebileceği daima akılda bulundurulmalıdır.

Tablo

Laboratuvar Bulgular

Olgular

1. olgu

2. olgu

pH

7,55

7,50

HCO3 (mEq/L)

27,3

28,3

PCO2 (mmHg)

29,7

35

Ketonüri

+++

+++

Plasma glukozu (mg/dl)

413

682

WBC

15900

Nötrofil (%)

85,8

Kreatinin (mg/dl)

2,1

Na (mmol/l)

134

132

K (mmol/l)

4,84

3,87

Cl (mmol/l)

88,1

72,4

Anion gap

23

35

Delta gap

9,9

27

TSH (mIU/l)

0,005

0,026

sT4 (pmol/l)

81,9

26,94

sT3 (pmol/l)

15,08

7,72