geleneksel iç hastalıkları günleri internaktif güncelleştirme, Sakarya, Türkiye, 9 - 12 Mart 2023, ss.4-5
Üriner inkontinans (Üİ), sıklığı yaşlanma ile birlikte artan,
başta sosyal ve emosyonel sorunlara,
fonksiyonel kısıtlanma ve yetersizliğe yol açan, bireylerin
yaşam kalitelerinde azalmaya neden olan
önemli bir geriatrik sendromdur. Miktarı ne olursa olsun her
türlü istemsiz idrar kaçırma durumu üriner inkontinans olarak tanımlanmaktadır.
Üriner inkontinans sıklığı yaşla artar ve kadınlarda erkeklere göre iki kat
daha fazladır. Toplumda sıklığı kadınlarda %35, erkeklerde
%22 bildirilmiştir. Üİ, genellikle hasta tarafından
belirtilmez. Yaşlılığın doğal bir sonucu olduğu algısı, tedavi
edilebilirliğinin bilinmemesi ve utanma gibi nedenlerle gizli kalabilmektedir.
Üİ zamanla daha az evden çıkmaya, fiziksel aktivitede azalmaya
neden olur. Bunun sonucunda ise kırılganlık, depresyon ve düşme sıklığı artar.
Genel olarak mortaliteye katkıda bulunduğu düşünülmese de yapılan bir çalışmada
bakım evinde kalan yaşlılarda %20 artmış
mortalite riski saptanmıştır. Üriner inkontinans rutin aralıklarla
sorgulanmalıdır. Farklı etiyolojik sebeplere bağlı olabilir. Üriner inkontinans
için risk faktörleri olarak ileri yaş, beyaz ırk, doğum sayısının fazlalığı,
doğum şekli (vajinal doğum), obezite ve aile öyküsü sayılabilir.
Yaşlılarda üriner inkontinans sıklığı menopoz dönemi ile
birlikte azalmış östrojen salınımı, vajinal atrofi, pelvik kaslarda güç kaybı,
erkeklerde benign prostat hipertofisi nedeniyle artmaktadır. Geriatrik
sendromlardan biri olan sarkopeni de ileri yaşta görülme sıklığının artması
ile pelvik kas güçsüzlüğü, üretral sfinkter güçsüzlüğüne neden
olarak Üİ etiyolojisinde yer almaktadır. Üriner inkontinansı kolaylaştıran
faktörler ise yaşa bağlı değişiklikler, komorbid hastalıklar, ilaçlar olarak
ifade edilebilir. Doğru teşhis ve uygun tedavi yaklaşımlarının belirlenebilmesi
için akut/geçici ve kronik/kalıcı olarak iki kategoride değerlendirilebilir.
Geçiçi Üİ, ani başlayan sıklıkla akut hastalık durumuna veya iatrojenik bir nedene
bağlı çoğunlukla geri dönüşümlü üriner inkontinans
olarak tanımlanır. Poliklinik hastalarında %50, yatan
hastaların ise 1/3 oranında geçici üriner inkontinans görülmektedir. Geçiçi üriner
inkontinans nedenlerine bakıldığında deliryum, infeksiyon, atrofik vajinit, farmasötikler,
psikolojik, artmış sıvı atılımı, kısıtlanmış
mobilite ve fekal tıkaç sayılabilir. (DIAPPERS akrostişi ile
hatırlanabilir). Geçici Üİ nedenleri dışlandıktan sonra inkontinans devam
ediyorsa kalıcı inkontinans nedenleri düşünülmelidir.
Kalıcı inkontinansı 5 kategoride incelemek mümkündür:
Sıkışma tipi, stres tipi, mikst tip, taşma
tipi ve fonksiyonel tip. ‘Hiç istemsiz idrar kaçırdınız mı?’
gibi basit bir soru ile üriner inkontinans sorgulandıktan sonra inkontinansın
tipinin tanımlanması ve sınıflandırılması, üriner inkontinansa neden olabilecek
bir patoloji olup olmadığının değerlendirilmesi ve geçici üriner inkontinans
nedenlerinin ekarte edilmesi gerekir. Tüm hastalar öykü ve fizik muayene ve
idrar tetkiki ile
değerlendirildikten sonra laboratuvar testleri ve mesane stres
testi, post miksiyonel rezidü ölçümü, ürodinami gibi klinik testler ile ileri
incelemeler yapılmaktadır. Birçok yaşlı bireyde birden fazla Üİ tipi mevcuttur.
En sık olan sıkışma ve stres tipinin birlikte olduğu durumdur ve kadınlarda
sıktır. Bakımevi hastalarında sıkışma ve fonksiyonel tip birlikteliği
görülebilmektedir. Üİ tedavisi inkontinansın tipine göre belirlenmeli, hasta ve
hasta yakınlarının tercihine göre planlanmalıdır. Tedavi seçeneklerine
bakıldığında yaşam tarzı değişiklikleri, davranışsal tedaviler gibi konservatif
yaklaşımlar ile farmakolojik tedaviler ve cerrahi tedaviler
uygulanabilmektedir. Hasta bazlı davranışlar müdahalelerde pelvik kas
güçlendirici (Kegel) egzersizler, mesane günlüğü tutulması, mesane eğitimi öne
çıkmaktadır.
Farmakolojik tedavi olarak üriner inkontinansın tipine göre
farklı tedaviler uygulanmaktadır. Anti-kolinerjikler, beta 3 reseptör agonisti,
topikal östrojenler, alfa blokörler kullanılabilmektedir. Cerrahi yaklaşımlara
mesane boynu süspansiyonu, erkekte prostat rezeksiyonu örnek verilebilir.
Cerrahi dışı prosedürler ise biyofeedback, elektriksel stimulasyon, manyetik
alan stimulasyonu uygulanabilmektedir.
Oturum esnasında olgular eşliğinde üriner inkontinans konusu
tartışılacak ve üriner inkontinans için TIME kriterlerinden de bahsedilecektir.