MEDİKAL NEDENLERLE HASTANEYE YATAN HASTALARDA PROGNOZ BELİRLEYİCİ OLARAK FİBRİNOJENİN YERİ VAR MI?


Creative Commons License

Alkaç B., Ar M. C., Özel M., Alkaç Ç., Aral H., Ergüney H. M.

39. Ulusal Hematoloji Kongresi & VIII. Balkan Day of Hematology, Antalya, Türkiye, 23 - 26 Ekim 2013, ss.204-205

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.204-205
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Giriş: Medikal nedenlerle hastaneye yatırılan hastalarda prognozun yatış anında belirlenmesi, tanı ve tedavi yönetiminin planlanmasında kritik rol oynayabilir. Bu durum yaşamsal tehlikesi yüksek hastaların saptanması ve erken müdahalesinde önem kazanmaktadır. Günümüzde klinik belirti ve bulgular ile laboratuvar parametreler içeren ve farklı hastalık gruplarında riskli hastaların ayrımını sağlayan çeşitli skorlama (örn: Charlson Komorbidite İndeksi [CCI])sistemleri geliştirilmiştir. Ancak bu sistemler çok parametreli olduklarından günlük uygulamalarda nadiren kullanılmaktadır. Prognozu öngören ve basit olarak yatış anında bakılabilecek bir kan tetkikinin bu bağlamda yararlı olabileceği açıktır. Fibrinojen gerek hemostaz mekanizmasında görev alması gerekse bir akut faz proteini olması sebebiyle medikal nedenlerle yatışı yapılan hastalarda prognostik belirteç olarak kullanılabilecek uygun bir aday protein olarak düşünülmüştür.

Amaç: Bu çalışmanın amacı medikal sebeplerle hastaneye yatırılan hastalarda CCI ve yatış anındaki fibrinojen düzeyinin kısa (taburculuk hali) ve orta dönem (taburculuk sonrası 6. ay sağ kalım oranı) prognoz (mortalite oranlarını) üzerine etkisinin araştırılmasıdır.

Gereç-Yöntem: Prospektif olarak planlanan bu çalışmaya Nisan 2013 tarihinden itibaren İEAH Dahiliye Kliniklerine ardışık olarak yatışı yapılan 500 hasta alınması planlandı. Bu hastalarda yatış anında CCI ve modifiye CCI skorlaması yapıldı, takiben fibrinojen düzeylerine bakıldı. Daha sonra bu parametrelerle hastanede yatış süresi, taburculuk hali ve 6. ay sağ kalım oranları değerlendirildi. Çalışma halen devam etmekte olup mevcut abstrakt bu çalışmanın 214 hastalık ilk sonuçlarını içermektedir. Burada 6.ay sonuçları izlem henüz tamamlanmadığındansunulmamıştır. Gruplar arasında ortalamaların karşılaştırılmasında Mann –Whitney-U testi kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların özellikleri Tablo 1’de özetlenmiştir. Sonuç olarak medikal nedenlerle hastaneye yatan hastalar sağ veya ölü olarak taburcu hallerine göre karşılaştırıldığında ECOG, CCI ve modifiye CCI skorları ile bir negatif akut faz reaktanı olan albümin düzeyleri açısından anlamlı farklılık saptanmıştır (Tablo 2) Fibrinojen düzeyleri sağ kalan grupta daha yüksek bulunmuş olmasına karşın istatistiksel düzeyde anlamlılık yakalanamamıştır.

Sonuç ve Tartışma: Medikal nedenlerle hastaneye yatırılan riskli hastaların erken tanı ve tedavisi sağkalım açısından son derece önemlidir. Dolayısıyla bu hasta grubunun tanınmasını sağlayacak basit tetkik ve skorlamalara gereksinim duyulmaktadır. Devam etmekte olan çalışmamızın ön sonuçları geçerliliği kanıtlanmış skorlama sistemlerinin tanı ayırımı yapılmaksızın Dahiliye kliniklerine yatan hastalarda mortalite riski grubu ayırt edebildiğini göstermiş, albüminin de benzer bir amaçla kullanılabileceğini kanıtlamıştır. Fibrinojenin prognostik rolü hakkında yorum yapabilmek için çalışmanın tamamlanması ve alt grup analizlerinin yapılması doğru olacaktır.

Anahtar kelimeler: Charlson Komorbidite İndeksi, Fibrinojen