20. ULUSAL YOĞUN BAKIM KONGRESİ KASIM 2020, İstanbul, Turkey, 16 November 2020 - 19 November 2021
Amaç: Koagülasyon ve inflamasyon
arasındaki etkileşim, COVID-19 hastalarında damar içi pıhtılaşma ve organ
disfonksiyonunun önde gelen nedeni olabilir.
Anormal pıhtılaşma profillerinin kötü sonuçlarla
ilişkili olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmada antitrombin (AT) aktivite düzeylerinin prognostik değerini ve taze
donmuş plazma (TDP) tedavisinin klinik sonlanım üzerine etkisini
değerlendirdik.
Gereç
ve Yöntemler:
Laboratuvarda doğrulanmış COVID-19 hastalığı olan 104 kritik akut solunum
sıkıntısı sendromu (ARDS) hastasının geleneksel pıhtılaşma parametreleri, AT aktiviteleri ve klinik sonlanımları
geriye dönük olarak analiz edildi. AT
aktivitesi <%75 olan hastalara TDP uygulandı ve bu hastalarda ulaşılan en
yüksek AT aktiviteleri
kaydedildi.
Bulgular: Ölen hastalarda önemli ölçüde düşük
giriş AT aktivitesi seviyeleri
(%73) kaydedildi. Sağ kalım için giriş AT
aktivitesi kesme değeri %79, en düşük AT aktivitesi kesme değeri %58 olarak
bulundu. TDP uygulamasından sonra AT aktivite düzeyleri %75 ve üzerinde olan
hastalardaki klinik sonlanım, <%75 olan hastalardan daha iyiydi. AT’nin yanı sıra giriş d-dimer, C-reaktif
protein ve prokalsitonin değerleri, mortalite risk faktörleri arasında yer alan
koagülasyon ve inflamasyon parametreleriydi.
Sonuç:
AT aktivitesi,
COVID-19 ile ilişkili ARDS hastalarında sağ kalım ve organ yetmezliği için
prognostik belirteç olarak kullanılabilir. COVID-19'un neden olduğu hiperkoagülopatili
hastalarda TDP ile antitrombin uygulaması, tromboz profilaksisini
iyileştirebilir ve böylelikle sağ kalımı olumlu yönde etkileyebilir.