Madde Bağımlılığının Deri-Benlik Kuramı Çerçevesinde Projektif Testler Aracılığı ile Değerlendirilmesi


İkiz E. T., Çinka E.

Bağımlılık Dergisi, cilt.21, sa.4, ss.326-337, 2020 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 21 Sayı: 4
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Bağımlılık Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Academic Search Premier, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.326-337
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Bu çalışmada tercih maddesi eroin olup damar içi kullanan kişilerin ve tercih maddesi sentetik kannabinoid olan kişilerin deri-benlik yapılanmaları, uyarı kalkanı işlevleri niteliğinin projektif testler aracılığıyla incelenmesi hedeflenmiştir. Yöntem: Çalışmanın örneklemini, madde kullanım bozukluğu tanısı almış, yaşları 18-45 yaş aralığında değişen, 15 damar içi eroin kullanım olan ve 15 sentetik kannabinoid kullanımı olan, toplam 30 gönüllü katılımcı oluşturmaktadır. Katılımcılar ile psikanalitik yönelimli ön görüşmeler yapılmış, Rorschach Testi ve Tematik Algı Testi uygulanmıştır. Uygulanan testlerin içerik analizi Paris Okulu sistemine göre ve niceliksel analiz ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Her iki gruptaki katılımcıların deri-benlik yapılanmalarının uyarılma engeli işlevinin yeterli olmadığı, uyarı kalkanlarının zayıf olduğu, kendilik ve kimlik tasarımları açısından bakıldığında ise, damar içi eroin kullanan kişilerin sundukları tasarımlara agresif ya da libidinal herhangi bir değer atfetmedikleri, nesnel kalmaya çalıştıkları; sentetik kannabinoid kullanan kişilerin ise içten ve dıştan gelen uyarımlara karşı bedenin bütünlüğünün tehdit altında hissedildiği, bedensel kaygılarının şiddetli olduğu bulunmuştur. Sonuç: Elde edilen bulgular, tercih maddesi sentetik kannabinoid olan kişilerin, tercih maddesi eroin olan kişilere göre içten ve dıştan gelen uyarımlara daha fazla açık ve düşük bariyerlere sahip olduklarını göstermiştir. Tercih maddesi sentetik kannabinoid olan kişilerin dürtüsel ve duygulanımsal yaşantılar ile karşılaştığında uyarım kalkanlarının daha fazla yetersiz kaldığı, dürtülerini daha kontrolsüz bir şekilde işledikleri bulunmuştur.