Hasan Hikmet'in Hayatı, Şahsiyeti ve Sebilürreşâd Mecmuası İle İlişkisi,


ÇİTÇİ S.

TÜRKİYAT MECMUASI, cilt.23, ss.37-54, 2013 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 23
  • Basım Tarihi: 2013
  • Dergi Adı: TÜRKİYAT MECMUASI
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.37-54
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sokullu Mehmet Paşa’nın soyundan gelen Hasan Hikmet Bey, 1894 
yılında Üsküdar’da doğar. İlk ve orta tahsilini Üsküdar’da, lise tahsilini 
Vefa İdadisi’nde, yüksek tahsilini de Hukuk Fakültesi’nde yapar. Vefa 
Lisesi’nde okurken, yeni çıkmaya başlayan Sırat-ı Müstakim dergisi ile 
tanışır. Bu vesileyle Mehmet Akif ve Eşref Edib’i tanır. Yine aynı 
dönemde İttihatçıların ısrarıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne üye 
olduysa da kısa bir süre sonra pişman olur. I. Dünya Savaşı’nın başlaması 
üzerine muhabere yedek subayı olarak doğu cephesine sevkedilir. 
Mütareke’den sonra hem yarım kalan tahsilini tamamlar hem de İstanbul 
Belediyesi’nde çalışmaya başlar. 1923-1925 yılları arasında, Sebilürreşâd 
mecmuasında “İçtimâiyâtta Garpçılık ve Bozgunculuk” üst başlığıyla 
yazılar yazar. Bu yazılarda genellikle sosyoloji, sosyal psikoloji, teoloji, 
eğitim ve edebiyat biliminin alanına giren konuları ele alır. 1925 yılında, 
Takrîr-i Sükûn Kanunu ile Sebilürreşâd mecmuasının kapatılmasından 
sonra, yayın hayatından çekilir, sadece mesleğiyle ve ailesiyle meşgul 
olur. Tek Parti döneminde sadece Eşref Edib Bey’le görüşür. Çok partili 
hayata geçtikten sonra, Eşref Edib’le görüşmeleri artsa da Sebilürreşâd’da 
artık herhangi bir yazısı çıkmaz. İlim Yayma Cemiyeti’nin de 
kurucularından olan Hasan Hikmet Bey, 1976 yılında vefat eder.

Hasan Hikmet, descending from Sokullu Mehmet Pasha, was born at Uskudar in 1894. He was graduated from primary and secondary schools in Uskudar. After finishing the Vefa High School, he enrolled in the Faculty of Law at Istanbul University. While he was a student in the Vefa High School, he came across the newly publishing journal, Sırat-ı Müstakim. Hereby, he met with Mehmed Akif and Eşref Edib. In the same period, he had been affiliated to the Committee of Union and Progress with insistence of the committee members, but after a while he bitterly regretted. With the start of the First World War, he was sent to the Eastern Front as a correspondence officer. After the Armistice of Mondros, he started to finish his education and got a work in Istanbul Municipality. He wrote a lot of articles with the title of “İçtimaiyâtta Garpçılık ve Bozgunculuk” in the journal of Sebilürreşad between 1923 and 1925. In this articles, he discussed a lot of topics, related with sociology, socio-psychology, theology, education and literature in detail. Sebilürreşad was shut down by the Takrîr-i Sükûn Law in 1925. After this, he withdrew himself from press and he focused on his family and his work. He just met with Eşref Edib during the single party era. After passing into the multi-party system, his connection with Eşref Edib increased but he did not write anything for Sebilürreşad. Hasan Hikmet, one of the founders of the Ilim Yayma Cemiyeti, passed away in 1976.