Sabiad , cilt.4, sa.S 1, ss.37-50, 2021 (Hakemli Dergi)
Amaç: Çalışma, COVID-19 pandemisinde geliştirilen aşıların uygulanmasının, hukuki açıdan
zorunlu tutulup tutulamayacağı meselesinin gerek uluslararası hukuk gerekse iç hukuk düzeni
açısından analiz edilmesini amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem: Çalışma kapsamında gerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin
(AİHM) gerek Türk Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) genel olarak aşıların zorunlu tutulup
tutulamayacağı ve bunun hukuki koşullarını gösteren mahkeme içtihatları taranmıştır. Bu
verilerden elde edilen sonuçlar ile hukuki normatif analiz yapılmış ve daha sonra benzetme/
analoji yönteminden yararlanılarak COVID-19 aşılarına uygulanmıştır.
Bulgular: COVID-19 aşılarının zorunlu tutulması halinde bu durum halihazırdaki
hukuk düzenimizde yasallık koşulunu bütün unsurlarıyla karşılamadığından temel hak ve
özgürlüklere müdahale teşkil edecektir.
Sonuç: Yapıldığı dönem itibariyle oldukça başarılı olsa da 1930 tarihli Umumi Hıfzısıhha
Kanunu ihtiyacı karşılamaktan uzaktır. COVID-19 pandemi salgını ile mücadelede geliştirilen
aşıların olunması zorunlu tutulduğu takdirde, buna uymayanların ne tür yaptırımlarla
karşılaşabileceğine dair Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nda açıklık bulunmamaktadır. Bugün
için idarenin genel sağlık alanındaki yetkilerinin günümüz koşullarına uygun şekilde kanunla
yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
Anahtar Kelimeler:Zorunlu aşılama, Covid-19 aşıları, Umumi Hıfzısıhha Kanunu, orantılılık
ilkesi
Objective: The study aims to analyze the issue of whether the application of vaccines developed
in the COVID-19 pandemic can be legally enforced in terms of both international law and
domestic law.
Materials and Methods: Within the scope of the study, the jurisprudence of both the
European Court of Human Rights and the Turkish Constitutional Court, which shows whether
vaccinations can be made compulsory in general and the legal conditions of this, has been
scanned. Legal normative analysis was made with the obtained data and then it was applied to
COVID-19 vaccines by using the analogy method.
Results: If COVID-19 vaccines are made compulsory, this situation will constitute an
interference with fundamental rights and freedoms, as it does not meet the legality requirement
in all aspects in our current Turkish legal system.
Conclusion: Although it was quite successful in the period it was made, the 1930 Public Health
Law is far from meeting the needs. There is no clarity in the Public Health Law on what kind
of sanctions may be faced by those who do not comply, if the vaccines developed in the fight
against the COVID-19 pandemic epidemic are made mandatory. Today, the authorities of the
administration in the field of general health need to be rearranged by law in accordance with
today's conditions.
Keywords: Mandatory