19. Ulusal Cerrahi Kongresi, Antalya, Türkiye, 16 - 20 Nisan 2014, ss.1
AMAÇ: Mide kanseri, kansere bağlı ölümlerin ikinci en sık nedenidir. Erkeklerde kadınlara oranla iki kat fazla görülmektedir. Tanı anında sıklıkla ileri evredir ve üç tümörden biri irrezektable olarak değerlendirilir. Bu çalışmamızda kliniğimizde mide kanseri tanısıyla mide rezeksiyonları yapılan hastaları geriye dönük değerlendirmeyi amaçladık.
YÖNTEM-GEREÇLER: Mart 2009 ile Aralık 2013 tarihleri arasında mide kanseri tanısıyla ameliyat edilen 54 hastanın demografik özellikleri, ameliyat türü, hastanede yatış süresi, patoloji evreleri ve lenf düğümü sayıları, morbidite, mortalite ve sağ kalım süreleri retrospektif olarak analiz edildi.
BULGULAR: Toplam 54 hastanın 39’u (%72) erkek ve 15’i (%28) kadındı. Ortalama yaş 62,4 idi. 28 (%52) total gastrektomi ve 26 (%48) subtotal gastrektomi ameliyatları uygulandı. Ortalama hastanede yatış süresi 8 (4-42) gün olarak saptandı. Patoloji evreleri; Evre 1: 1 (%3), evre 2: 12 (%22), evre 3: 32 (%59), evre 4: 14 (%26) olarak saptandı. Diseke edilen ortalama lenf düğümü sayısı 23,9 olarak bulundu. 3 (%5) hastada relaparotomi gerektiren kanama, 5 (%9) hastada yara yeri enfeksiyonu 5 (%9) hastada anastomoz kaçağı ve 6 (%11) hastada karın içi abse gelişti. Ameliyat sonrası erken mortalite % 5 (3 hasta) bulundu. Toplam sağkalım analiz edildiğinde 28 (%50) hastanın hayatta olduğu tespit edildi ve ortalama sağ kalım süresi 22 ay (4-52) olarak hesaplandı.
SONUÇ: Rezeksiyon planlanan mide tümörleri ameliyat sonrası değerlendirildiğinde genellikle ileri evrededir. Mortalite ve morbidite, kanser nedeni ile yapılan diğer uygulamalara kıyasla oldukça yüksektir. Erken evrede cerrahi ve düşük mortalite oranları için mide kanser taramasının önemli olduğunu düşünüyoruz.