Istanbul University, İstanbul, 2021
Gece gökyüzümüzü boydan boya kuşatan ve mitolojiden gelen ismiyle “Milky Way (Samanyolu)” olarak bilinen puslu yapı milyarlarca yıldız içeren Galaksimizin bir parçasıdır. İçinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi bu puslu yapıdan çok daha fazlasını içeren bir sistemdir. 1610 yılında Samanyolu’nu bir teleskop ile ilk kez inceleyen Galileo’dan bu yana, yer ve uzay tabanlı teleskoplar yardımıyla Galaksimizin yapısını, oluşumunu ve evrimini hala öğrenmeye çalışıyoruz. Bir galaksi olarak Samanyolu’nun incelenmesinde fotometrik, astrometrik ve tayfsal yöntemleri kullanarak hem galaksi-dışı astronomiden hem de yıldız popülasyonlarından yararlanılır. 21. yüzyıla kadar geleneksel yıldız sayımları analizi, Galaksimizin temel yapısının ve yıldız popülasyonlarının anlaşılmasını sağlarken, bu yüzyıldan itibaren CCD tabanlı, yüksek ayırma güçlü, duyarlı, büyük ölçekte ve sistematik sayısal gökyüzü taramaları devreye girmiştir. 2013 yılında uzaya gönderilen, Galaktik astronomi için köşe taşlarından biri olan ve astrometrinin altın çağını açan Gaia uydusu ile de Galaksimizdeki bir milyardan fazla nesnenin gözlenmesi hedeflenmiştir. Böylece, 21. yüzyılda şimdiye kadar görülmemiş derecede duyarlı astrometrik, tayfsal ve fotometrik verilerle çeşitlenen ve büyük boyutlara ulaşan gözlemsel veri birikimi, Galaksimizin sadece yapısal olarak değil, oluşumu ve evrimi açısından da incelenmesine fırsat vermiş ve kemo-dinamik evrim senaryolarının sınanması için yeni ufuklar açmıştır.Astronominin çeşitli konularına odaklanmış araştırmalar Türkiye’de de on yıllardır yapılagelmiştir. Bu çalışmalar uluslararası yayınlarda sunulduğu gibi, ulusal kongreler ve çalıştaylarda da tartışma ortamları bulmuştur. Halen gökyüzü tarama verilerinin, yıldız kümelerinin, çift yıldızlar ve benzeri nesnelerin incelenmesiyle Galaktik astronomiye katkıda bulunacak araştırmalar yapılmakta ve bu çalışmaları destekleyecek gözlemsel girişimler ve kalibrasyon projeleri de eş zamanlı olarak yürütülmektedir. Üstelik bu çalışmalar nitel ve nicel yönden dikkat çekici gelişmeler göstermektedir.12-13 Eylül 2019 tarihlerindeki “Galaktik Astronomi Çalıştayı” başlıklı uluslararası katılımlı bu toplantı, farklı nesnelerin gözlemlerinden itibaren Galaktik astronomiye doğrudan ya da dolaylı katkıda bulunan araştırmaları ele almak, araştırmacıların buluşarak bu özgül konuda tartışmalarını sağlamak, ortak çalışmalara yol açabilecek işbirlikleri oluşturmak ve ülkemizdeki geleceğini öngörmek amacıyla düzenlenmiştir. Bu toplantının bir amacı da bölümümüzde Galaktik astronomi çalışmalarını başlatan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Salih Karaali’yi onurlandırmaktı. Prof. Dr. Salih Karaali öncülüğünde oluşturulan İstanbul Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Galaktik Yapı Çalışma Grubu Galaksimizin yapısı, oluşumu ve evrimiyle ilgili birçok çalışma yapıp literatüre katkıda bulunmaya devam etmektedir.Çalıştaya katılımınız ve katkılarınız için teşekkür ederiz.
Surrounding all along the sky during nighttime and known as the “Milky Way” with its name coming from the mythology, the hazy structure is a part of our Galaxy that contains billions of stars. The Milky Way Galaxy, which we are the inhabitants of, is a system that contains much more than this hazy structure. Since the Milky Way’s first observation with a telescope by Galileo in 1610, we are still trying to understand the structure, formation and evolution of our Galaxy, with the help of earth and space-based telescopes.In the study of the Milky Way as a galaxy, both extragalactic astronomy and stellar populations are utilized by using photometric, astrometric and spectral methods. Until the 21st century, traditional star counting analysis was used to understand the stellar populations and the basic structure of our Galaxy. Since the 21st century, with high resolution, sensitive, large scale and systematic CCD based sky surveys have come into play. Sent to space in 2013, the satellite Gaia has become one of the corner stones of Galactic astronomy and started the golden age of astrometry. With this satellite, it is aimed to observe over a billion of objects in our Galaxy. Thus, in the 21st century, the observational data accumulation, diversified with unprecedentedly sensitive astrometric, spectral and photometric data, and reached large dimensions, has given the opportunity to examine our Galaxy not only structurally but also in terms of its formation and evolution, and opened new horizons for the testing of chemo-dynamic evolutionary scenarios.Researches also focused on various topics of astronomy has been accomplished in Turkey for decades. As these studies are presented in international publications, they also found places in national congresses and workshops. Still, studies contributing to Galactic astronomy are carried out by examining sky survey data, star clusters, binary stars and similar objects, and observational initiatives and calibration projects to support these studies are carried out simultaneously. Moreover, these studies show remarkable developments in qualitative and quantitative terms.The aim of the meeting that took place on September 12-13 2019, titled “Galactic Astronomy Workshop” with international participants was to discuss the researches contributing directly or indirectly to Galactic astronomy starting from the observations of different objects, meeting the researchers to discuss this specific issue, establishing collaborations that can lead to joint studies and to foresee of these said studies in our country. Another aim of this meeting was to honor now retired Prof. Dr. Salih Karaali, who initiated the astronomy studies in our department. İstanbul University Department of Astronomy and Space Sciences Galactic Structure Team established under the leadership of Prof. Dr. Salih Karaali, still continues to contribute the literature with their many studies about the structure, formation and evolution of our Galaxy. Thank you for your participation and contributions to the workshop.