An Homeric Dream Oracle from Termessos


Creative Commons License

Cluzeau F.

ADALYA, vol.17, pp.159-179, 2014 (AHCI) identifier identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 17
  • Publication Date: 2014
  • Journal Name: ADALYA
  • Journal Indexes: Arts and Humanities Citation Index (AHCI), Scopus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.159-179
  • Istanbul University Affiliated: Yes

Abstract

An Homeric Dream Oracle from Termessos

The article presents a new dream inscription found in the urban area of Termessos. The inscription is the first Termessian example containing an explicit dream term such as onar, oneiros, enhypnion. However, its different form sets it apart from other dream inscriptions. The first line of the inscription contains only the word onar meaning “dream” as a heading while the lower four lines contain an Homeric distich from the Iliad (11.163-164).

The article deals first with the contrast between the terms onar “dream” and hypar “waking vision”. Then, warned by Artemidoros, who states that dreams of a more literary sort containing hexameters or other verses never could be seen by common men (idiotai) but only those who are educated (pepaideumenoi), the article handles the influence of the Second Sophistic phenomenon in Termessos and the Termessians’ interest in Homer whom knowing was the most important part of being pepaideumenos.

In the unusual text of the inscription neither the identity of the dreamer or any deity, nor any dedication made “according to the dream” is mentioned. The text has no parallel in the epigraphical sources except some oracular responses quoting Homeric verses. However, it is relatively easier to find Homeric verses in dreams within the literary sources, and almost all of these dreams were oracular ones. The most significant example of them is the dream of Dio Cassius, since his dream contains the same Homeric distich as in the content of this inscription. The term ek beleon in the first verse is the key term to understand its divine message. This term is encountered in the works of some paroemiographers under the reign of Hadrian and of Eusthatius, the twelfth-century commentator on Homer, and it is seen that it was transformed into ekso belon in everyday speech as a proverb warning or advising “to be out of danger”. This is followed by an investigation into the other writers’ use of this proverb in order to find what the distich did mean to people living in the Roman imperial period. The fact that many oracular responses are found as proverbs in ancient lexicons supports the hypothesis that these verses were among standard formulas used in oracles. After drawing attention to all these points, some examples are given to show how Homeric verses were used for oracular and magical purposes, and it is concluded that words of Homer, who had cult centres in various cities already in the Hellenistic period, assumed a divine quality bringing remedies to all sorts of problems. Another conclusion attained is that this inscription must have been part of the nearby Temple N3, in the near vicinity of which dice-oracles were found previously, and that this temple might have had a function related with oracles; and furthermore, the proposal of Heberdey that the temple could be related with the Muses (or their leader Apollo, or both) is now stronger with this Homeric dream oracle because it must be kept in mind that Homer’s astonishing knowledge accepted as oracular stems from the choir of Muses led by Apollo.

Termessos’tan Bir Homeros Rüya Kehaneti
Bu makalede Termessos kent alanında bulunmuş yeni bir rüya yazıtı tanıtılmaktadır. Yazıt, içinde onar, oneiros, enhypnion gibi anlamı açık bir rüya kelimesi geçen Termessos’un ilk yazıtıdır; ancak, farklı formuyla diğer rüya yazıtlarından ayrılmaktadır. Kireçtaşından bir blok üzerinde bulunan yazıtın ilk satırında, “rüya” anlamına gelen onar kelimesi tek başına, bir başlık olarak bulunmakta; altındaki dört satırda ise Homeros’tan iki dize (Il. 11.163-164) aktarılmaktadır.
Makalede öncelikle kısaca onar-hypar karşıtlığına değinilerek bugün bizim ancak rüyada görünebileceğini düşündüğümüz birçok görüntünün Yunanlara güpegündüz görünebildiği tartışılmakta ve böylece bu iki kavram arasındaki fark açıklanmaya çalışılmaktadır. Daha sonra, Artemidoros’un, edebiyattan vezinli rüya görmenin herkese değil, yalnızca pepaideumenos (eğitimli) olanlara nasip olacağı konusunda bizi uyarması üzerine, İkinci Sofistik denen kültürel olgunun Termessos’taki etkisinden ve pepaideumenos olmanın yolunun Homeros’tan geçtiğinden söz edilmektedir. Yazıtın sıra dışı metninde ne rüyayı gören bellidir ne de bir tanrı adı geçer; ayrıca, bu tür yazıtlarda rüya içeriğinin yer alması da sık karşılaşılan bir durum değildir. Rüyanın içeriğinin Homeros dizeleriyle sunulması ise onu diğer rüya yazıtlarından tamamen farklı kılar; bu form daha çok kehanet cevaplarını anımsatmaktadır. Homeros dizelerini aktaran benzer metinlere Antik Çağ’a ait her tür kaynakta, özellikle de kehanet cevapları arasında rastlanabilmektedir. Bu yüzden, söz konusu rüya öncelikle Homeros’tan dizeler aktaran zengin edebî malzemeyle anlaşılmaya çalışılmış ve bu rüyaların hemen hemen hepsinin kehanet rüyası olduğuna dikkat çekilmiştir. Bunlardan en önemlisi Dio Cassius’un gördüğü rüyadır; çünkü o, bu yazıttaki rüyanın aynısını görür. Dio Cassius’un rüyası yorumlanmaya çalışılırken, Hadrianus dönemi sözlük yazarlarında rüyada geçen ek beleōn terimiyle karşılaşılmış, ama bunun artık eksō belōn şeklinde günlük kullanıma geçmiş, tehlikeden uzak durmayı öğütleyen bir atasözüne dönüştüğü anlaşılmıştır. 12. yy.’da Homeros’u yorumlamasıyla tanınan Eustathius’ta ise, ek beleōn bir savaş terimi olarak Ilias’ta birçok kez geçmesine karşın, atasözü şeklinin özellikle bizim rüyamızdaki dizelerle ilişkili olduğuna rastlanmıştır. Daha sonra başka yazarlardaki kullanımına bakılarak atasözünün ve Homeros’un söz konusu dizelerinin Yunanlar için ne anlama geldiği irdelenmektedir. Birçok kehanetin Antik Çağ sözlük yazarlarında atasözü olarak geçtiğinin görülmesi, bu dizelerin de açık anlamıyla kehanetlerde kullanılan kalıp ifadelerden biri olduğu varsayımını güçlendirir. Bütün bunlardan sonra, Homeros’tan dizeler aktaran kehanetlere ve büyülere örnek verilmekte ve daha Hellenistik dönemde farklı kentlerde tapınakları bulunan Homeros’un sözlerinin her derde deva tanrısal bir nitelik kazandığı sonucuna varılmaktadır. Bir başka sonuç da, yazıtın daha önce yakınında zar kehanetleri bulunan N3 Tapınağı’na ait olduğu ve bu tapınağın kehanetle ilgili bir işlevi olabileceği, çok önce Heberdey’ın da sunduğu seçeneklerden biri olan Musa’lara ait bir tapınak olma olasılığının Homeros rüyasıyla biraz daha pekişmiş olacağı görüşüdür. Çünkü Homeros’un tanrısal olduğuna inanılan şaşırtıcı bilgisi, liderliğini Apollon’un yaptığı Musa’lar korosundan gelmektedir.