I. Uluslararası Kişisel Verileri Koruma Kongresi, İstanbul, Türkiye, 12 - 14 Kasım 2021
Bilişim
alanındaki gelişmeler ve bu gelişmelerin kullanıma sunduğu araçlar, bilgiye
ulaşım ve bilginin depolanması bakımından büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Ulaşılan ya da depolanan bilgiler üzerinde işlemeler ise bilgiler üzerinden
bireylerin özel hayatlarına müdahale edilebilmesine de imkan sağlamaktadır. Önceleri
özel hayatın gizliliği kapsamında kabul edilen bu bilgilerin daha sonradan
kişisel veri kavramı altında düzenlenmesi yolu tercih edilmiştir. Ulusal ve
uluslararası düzenlemeler bu anlayış çerçevesinde şekillendirilmektedir.
Ülkemizde
kişisel verilerin korunmasına yönelik ilk düzenlemeler 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’nda görülmüştür. Bu düzenlemelerin arka planında Türkiye’nin de taraf
olduğu 1981 tarihli Kişisel Nitelikteki Verilerin Otomatik İşleme Tabi
Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşme yatmaktadır. Kişisel
verilerin anayasal düzeyde bir hak olarak kabulü ise 2010 yılında yapılan
değişikliği ile sağlanmıştır.
TCK
m.135’de düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçunda suçun konusunu
teşkil eden kişisel verinin tanımı konusunda esasında kesin bir belirleme
yapmak mümkün değildir. Suçun konusunun kişisel veri niteliğinde olması yeterli
olup, kişisel veri 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda Kimliği
belirli veya belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin her türlü bilgi olarak
tanımlanmıştır. Bu tanıma göre de bir gerçek kişi ile ilişkili ve onu
tanımlayıcı her bilgi kişisel veri olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda
çalışmamızda güncel bir tartışma olan aşılanma bilgilerinin de kişisel veri
olup olmadığı değerlendirilecektir.
Suç tipi bakımından önem
taşıyan diğer nokta ise suçun hukuka aykırılık unsuru bakımından ilgilinin
rızasıdır. Kişinin kişisel verilerin kaydedilmesine yönelik verdiği rızanın
geçerliliği ile verdiği rızanın kapsamı, TCK m.136’da düzenlenen verileri
hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu ile bağlantılı olarak
değerlendirilecektir. Yine çalışmada suçun özel görünüş biçimlerinden içtima
başlığında kişisel verilerin kaydedilmesi suçu ile özel hayatın gizliliğini
ihlal suçu arasındaki ilişkinin ileri sürülen görüşler çerçevesinde incelenmesi
amaçlanmaktadır.
Developments
in the field of informatics enable to access and store informations. Processing
of these accessed or stored information also provides the opportunity to
intervene in the private lives of people through their informations. Later
these informations, which was previously considered to be within the scope of
privacy, has been preferred to be organized under the concept of personal data.
National and international regulations are regulated within the framework of
this approach.
The
first legislative regulations regarding the protection of personal data in Turkey
were in the Turkish Penal Code (TPC)
by the law numbered 5237.
In the background of these regulations lies the
Convention for the Protection of Individuals with regard to Automatic
Processing of Personal Data. The acceptance of personal data as a
constitutional right was ensured with the amendment made in 2010.
In the Crime of Recording Personal Data, which
is regulated in Article 135 of the TPC, the subject of crime is not defined
precisely. Personal data is defined as any information relating to an
identified or identifiable natural person in the Personal Data Protection Law by
the law numbered 6698. According to this definition, any information related to
and identifying a natural person is considered as personal data. In this
context, we will discuss whether the information of vaccinatio, which is a
current discussion, is also personal data in this study.
Another important point in this crime is the consent of the person
concerned in terms of the unlawfulness of the crime. The validity of the
person's consent for the recording of personal data and the scope of the
consent will be evaluated related with the crime of Illegally Obtaining or
Giving Data regulated in Article 136 of the TPC. Besides, in this study it is
aimed to discuss the relationship between the crime of recording personal data
and the crime of violating the privacy under the titel of aggregation within
the framework of the opinions.