32. Uluslararası Türk Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği (TAOMS) Bilimsel Kongresi, Antalya, Türkiye, 5 - 09 Kasım 2025, ss.19, (Özet Bildiri)
GİRİŞ: Odontomlar, en sık rastlanan odontojenik tümörler olup, biyolojik davranışları nedeniyle genellikle
hamartomatöz lezyonlar olarak değerlendirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü sınıflamasına göre kompleks
ve kompound olmak üzere iki alt tipe ayrılırlar. Kompleks odontomlarda dental dokular düzensiz bir kitle
şeklinde organize olurken, kompound odontomlarda ise çok sayıda diş benzeri yapı gözlenmektedir.
Çoğunlukla asemptomatik seyreden bu lezyonlar, diş sürme anomalilerine, lokalize şişliğe veya rutin
radyografik incelemelerde tesadüfen saptanabilen bulgulara yol açabilmektedir.
VAKA SUNUMU: Pubmed vaka taraması yapıldı; odontom vakalarının istatistiği çıkarıldı. Kliniğimizde
tedavi edilen hastalarımızın operasyonları çalışmaya eklendi. Çalışmada sunulan beş olgunun üçü (n=3,
%60) kompleks odontom, iki olgu (n=2, %40) ise kompound odontom olarak saptanmıştır. Olguların
cinsiyet dağılımında üçü erkek (%60), iki tanesi kadın (%40) hastadır. Lokalizasyon açısından, mandibula
posterior bölge en sık tutulan alan olarak gözlenmiş olup üç olguda mandibula posterior, iki olguda
maksilla anterior bölge etkilenmiştir. Yaş dağılımı geniş bir yelpazede olup, hastalar 8 ila 49 yaş arasında
değişmektedir ve olguların %60’ı pediatrik döneme (%40 8–16 yaş, %20 11 yaş), %40’ı erişkin döneme
(18–49 yaş) aittir. Tüm olgular cerrahi eksizyon ile tedavi edilmiş, postoperatif dönemde komplikasyon
gözlenmemiş ve histopatolojik inceleme ile tanı doğrulanmıştır.
SONUÇ: Sunulan bu olgular, odontomların klinik spektrumunun oldukça geniş olduğunu ve yaş, cinsiyet,
tip ile başvuru nedenleri açısından belirgin farklılıklar gösterebildiğini ortaya koymaktadır. Erken tanı ve
uygun cerrahi yaklaşım, diş sürme bozuklukları, maloklüzyon ve kistik oluşum gibi komplikasyonların
önlenmesi açısından kritik önem taşımaktadır. Elde edilen bulgular, cerrahi eksizyonun güvenilir ve etkin
bir tedavi yaklaşımı olduğunu, prognozun genellikle tatmin edici düzeyde seyrettiğini ve nüks insidansının
oldukça düşük olduğunu göstermektedir.
Anahtar Kelimeler: Cerrahi tedavi, Kompleks odontom, Kompound odontom, Odontojenik tümör