5. Ulusal Rorschach ve Projektif Testler Kongresi, İstanbul, Türkiye, 24 - 26 Eylül 2021, ss.28-29
Kendine fiziksel zarar verme davranışı tarih boyunca çeşitli şekillerde ve
çeşitli amaçlarla yapılmıştır. Eylemin gerçekleştirilişi altta yatan dinamiğe bağlı
olarak farklı yöntemlerle ve farklı boyutlarda olabilmektedir. Bu sebeple “kendine fiziksel zarar verme davranışı” birçok farklı tanımla karşımıza çıkmaktadır.
Kendine fiziksel zarar verme davranışı farklı tanım, kategori ve semptomatik
özellik olarak karşımıza çıksa da son olarak DSM-V’te bireyin intihar niyeti
olmaksızın tekrar tekrar vücudunun yüzeyinde derin olmayan fakat acı veren
yaralar açması eylemi olarak tanımlanmaktadır. Amaç olumsuz duygulardan
kurtulup rahatlama sağlamaktır.
Psikanalitik literatür kendine fiziksel zarar verme davranışını çeşitli dinamiklerle açıklamaktadır. Kendine fiziksel zarar verme davranışında bulunanlar
ayrılma anksiyetesine karşı aşırı kırılgan olmaktan acı çekerler (veya reddedilmekten). Yalnızlık ve terkedilmeye dair tolere edilemeyen duygular ve düşünceler kendini kesme davranışını tetikler. Ayrılmaya karşı yoğun hassasiyet
kendine zarar vermenin erken dönem dinamiğinde etkilidir ve bu da itici güç
olarak preödipal dönemden kaynaklanan fiksasyonları düşündürür.
Bu çalışmada bedene kesi yoluyla zarar veren 15-20 yaş arasındaki kendine fiziksel zarar veren ve vermeyen erkek ergenlerde baba işlevi, üst benlik
gelişimi ve özdeşim problematiğinin sembolizasyon kapasitesine etkisi arasındaki farklılıklar projektif yöntemler aracılığıyla incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Kendine Fiziksel Zarar Verme, Baba İşlevi, Üst Benlik
Gelişimi, Sembolizasyon, Projektif Testler
Keywords: Self-Harm, Paternal Function, Superego Development,
Symbolisation, Projective Tests