"Arkaik Yunan Şiiri" Bizim Neyimiz Olur? Kadim Yunan İnsanının Kendine Has Duyuşu Üzerine


Gören E.

in: Sapientia: Cumhuriyetin Yüzüncü Yılında Prof. Dr. Güngör Varınlıoğlu ve Prof. Dr. Ender Varınlıoğlu Onuruna Yazılar, ÖZAKTÜRK FATMA GÜL,TELATAR ÜMİT FAFO,ÜNVER GÜRAY, Editor, Ankara Üniversitesi Yayınları, Ankara, pp.382-402, 2024

  • Publication Type: Book Chapter / Chapter Other Book
  • Publication Date: 2024
  • Publisher: Ankara Üniversitesi Yayınları
  • City: Ankara
  • Page Numbers: pp.382-402
  • Editors: ÖZAKTÜRK FATMA GÜL,TELATAR ÜMİT FAFO,ÜNVER GÜRAY, Editor
  • Istanbul University Affiliated: Yes

Abstract

The issue of what kind of “perspicacity” the Ancient Greek man established with the natural and artificial objects around them has been one of the main questions of historical psychology. This question has been pursued through examinations of religious rituals, intimate life, mystical texts hidden in papyrus rolls, and literary works describing pleasant aromas or heartwarming scenes. The verses of the Archaic Greek poetry tradition, which offer a wide range from various ritual cultures to daily life and even the expression of secret individual pleasure, have always had the potential to provide a panoramic view
for answering this question. Poetic diction from across the Mediterranean basin has revealed insights into the inseparable
relationship between reasoning and sensory pleasure. This faculty without organs points to a holistic understanding that appears in the
concept of “sensation”. Unlike modern man, who arbitrarily separates
mental states and sensory pleasures, the Ancient Greek man did not
consider the mind (nous) and senses as disconnected. Instead, it has
been established that the harmony between them manifests as a keen
understanding revealing one’s own identity. This harmony finds expression in the diverse pursuits of the ancient Greek man. For instance, it not only facilitated their military conquests and heightened
the eloquence of their rhetoric but also enabled him to engage in the
customary pleasures of daily existence in a manner deemed appropriate, thereby delineating a communal acuity of perception. In
this article, the idea that this sharp perception faculty, expressed by
the concept of “sensation” and which is the common heritage of humanity, determines the affinity between Archaic Greek Poetry and
modern or postmodern humans will be discussed.

Keywords: archaic, poetic diction, sensation, aisthēsis, harmony, mind.

Kadim Yunan insanının çevresindeki tabiî ve suni nesnelerle nasıl bir “nufuz edebilme yeteneği”yle ilişki kurduğu meselesi tarihi psikolojinin ana sorularından biri olmuştur. Bu sorunun cevabı kimi zaman dinî ritüellerin yahut mahrem hayatın ayrıntılarında kimi zaman papirüs rulolarında saklı mistik metinlerde kimi zaman da haz veren kokuların veya gönül okşayan görünümlerin hikâye edildiği edebî eserlerde arandı. Arkaik Yunan şiir geleneğinin her tür âyin kültüründen gündelik hayata ve hatta gizli saklı yaşanan ferdî zevkin ifadesine varacak kadar geniş bir yelpaze sunan mısrâları bu sorunun cevabı için hep panoramik bir manzara sunma ihtimali taşıdı. Akdeniz havzasının her yerinden yükselen Arkaik Çağ’ın şâirâne söyleyişi, muhakeme etme yeteneği ile duyuların kolektif işleyişi sayesinde duyumsanan zevkin birbirlerinden ayrılamayacağını ortaya koydu. Bu organsız meleke “duyuş” mefhumunda beliren bütüncül bir anlayışı işaret etmektedir. Bunları keyfi bir şekilde ayıran ve yaşantısını zihnî koşullar ile duyuların beslediği zevklerin ayrımı üzerine kuran modern insanın tersine, kadim Yunan insanı “akıl” (nous) ile zevk verici tecrübeler yaşatan duyuların alanını birbirinden kopuk saymaz. Bilakis bu insan için tam da bunların âhenginin kendi kimliğini ortaya çıkaran bir keskin kavrayış melekesi halinde tezahür ettiği kanaati yerleşmiştir. Bu âhenk kadim Yunan insanının çeşitli meşgalelerinde ifadesini bulur. Örneğin, yalnızca askeri başarılarını kolaylaştırmak ve belagatının güzelliğini arttırmakla kalmaz, aynı zamanda günlük hayatın zevkleriyle uygun görülen bir şekilde meşgul olmasına da olanak tanır ve böylece belirli bir duyuş keskinliğini ortaya çıkarır. Bu makalede “duyuş” mefhumuyla ifade edilen ve insanlığın ortak mirası olan bu keskin kavrayış melekesinin “Arkaik Yunan Şiiri” ile modern veya modern sonrası insan arasındaki yakınlığın belirleyicisi olduğu fikri tartışma konusu edilecek.

Anahtar sözcükler: arkaik, şâirâne söyleyiş, duyuş, aisthēsis, âhenk,
akıl.