Projektif Testlerde Geçtiğimiz Yüzyılın Beden İmgesi: Anoreksik Bedenden, Beden Dismorfofobiye Uzanan Değişen Beden


Pirim Düşgör B.

5. Ulusal Rorschach ve Projektif Testler Kongresi, İstanbul, Türkiye, 24 - 26 Eylül 2021, ss.18-19

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.18-19
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ergenlerin en önemli çatışma alanı beden ve bedenin ortaya konuş biçimi, tasarımlanması ve bedene yönelik yatırım olarak düşünüldüğünde, özellikle yeme bozuklukları bir bedeni tasarımlama patolojisi olarak ortaya çıkmaktadır. Kadınsı bedenin inşası ve kabulu, cinselleşme ve cinsel dürtünün yeni bedene entegrasyonu gibi özdeşimlerle de belirlenen bir dizi ruhsal çalışma beden üzerindeki eylemler ve yatırımlarla kendisini gösterecektir. Feminist yazarlara göre, Malson (1998), “anoreksiyanın ortaya çıkışı hipokondri, histeri ve kadınlık gibi tıbbi ve kültürel söylemlerle ilişkilidir. Bir kadınlık sinirsel hastalığı olarak oluşturulur ve bu dönemde “sinirli kadın” belirgin bir kültürel figüre dönüşür…bu nedenle anoreksiya tıbbi olduğu kadar politik bir açılım da kazanır.” Gıdaya duyulan arzu anoreksiya ve bulimiyanın temelinde hissedilmekte ve hastalar korkutucu biçimde, nesneye yönelik doyumsuz bir iştah duymaktadırlar. Bulimideki kusurlu bireyleşmeden söz edilirken, kişinin kendi bedenine ait bir tarihçeyi elde etmekte zorlandığı düşünülmektedir. Bu bir potansiyel alanın ve sembolizasyonun ihlaline yol açar ve hasta kendi bedeninin annenin bedeni olduğunu düşlemler. Sugarman (1982) şöyle der: “Tıkınmak, sembiyotik bir buluşmayı temsil eder, kusma ise bir ayrılma eylemini, eğer anne yok edilemiyorsa.” Antoine Wiertz’in 1843 tarihli La Belle Rosine adlı tablosunda mükemmel imgenin paradoksu belirginleşmektedir. Bu tabloda aynaya bakan genç kadın, aslında ölü bedenin enkarnasyonudur ve aslında güzelliği gerçek değildir. Anoreksik hasta da mükemmelliği ararken, sıskalığının ölümcül çağrışımlarını duymazdan gelir. Bedeni değiştikçe bunu yeterli bulmaktan uzaklaşarak bir adım daha ölüme yaklaşır. Bir yandan da büyülenmiş gibi aynaya takılı kalır. Bir zamanların tombul, yuvarlak hatlı, kıvrımlı, yumuşak ve ele avuca gelen kadını ne zaman yerini sıska figürlere ve bitmek bilmeyen bir sıskalık arzusuna bırakmıştır? Projektif testlerle yapılan çalışmalar da, beden imgesine yönelik değişen düşlemleri yansıtır niteliktedir. Narsisistik bir yüzyılda beden imgesi nasıl değişmektedir? Lemma (2015), “bizim bedeni ve onun anlatısını dinleyiş biçimimiz, analistin kendi öznel deneyimiyle, bedeni ele alışıyla ilintilidir…” demektedir. Bu konferansta da Rorschach ve TAT ile beden imgesinin değişimlerine ve “beden tasarımına” yönelik düşlemlere, ergen ve yetişkin protokollerindeki anlatıyı, psikanalizin kavramlarıyla, dinlemeye yer verilecektir. Anahtar Kelimeler: Anoreksiya, Bulimiya, Projektif Testler Keywords: Anorexia, Bulimia, Projective Tests