Hacı Abdullah Petricî ve Risâle fî Reddi’r-Revâfız ve İsbâti Temâmiyyeti Kur’ân-ı ‘Azîmi’ş-Şân Adlı Risâlesinde Kur’ân’ın Tahrif Edildiği İddialarına Karşı Eleştirileri


Creative Commons License

BULUT H. İ.

EMakalat Mezhep Araştırmaları Dergisi, cilt.12, sa.1, ss.3-43, 2019 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

XIX. Yüzyıl Batılı Devletlerin askeri, iktisadi ve kültürel istilalarının zirveye ulaştığı bir dönem olarak bilinir. Müslüman düşünürler, Batı karşısındaki mağlubiyete çözümler ararken kültürel sahada da ciddi mücadele ortaya koydular. Bu mücadele, özellikle Hıristiyan âlemi ile komşu olan Balkanlar’da daha yoğun bir şekilde gerçekleşti. Kendisi de Balkanlar’dan olan Hacı Abdullah Petricî, Hıristiyan dünyasının Müslüman coğrafyasına hücum ettiği bir dönemde- Hıristiyanlık eleştirileri ile meşhur olmuş bir Osmanlı âlimidir. O, Tevrat ve İncillerin tahrif edildiğine dair Arapça ve Osmanlıca risâleler yazmanın yanı sıra Kur’an’ın korunmuşluğunu ispat etmek üzere de eser kaleme almıştır. Ona göre önceki kitapların orijinal metninin korunamadığını izah etmek kadar Kur’an’ın her türlü tahrif ve tebdilden korunmuş olduğunu açıklamak da en az bu kadar önemlidir. Petricî, Kur’an’ın korunmuşluğunu bizzat Kur’an’dan hareketle açıklamış, konuyla alakalı aklî ve tarihî deliller ortaya koymuştur. Bu makalede, ilim dünyasının ilk defa haberdar olacağı Risâle fî Reddi’r-Revâfız ve İsbâti Temâmiyyeti Kur’ân-ı ‘Azîmi’ş-Şân adlı risalesi bağlamında Petricî’nin konuyla alakalı görüşleri ortaya konulmuş ve söz konusu risâle latinize edilip neşredilmiştir.

The 19th century is known as a period whereas the military, economic and cultural invasions of the Western States reached its zenith. Muslim thinkers have anticipated solutions to the struggle against the West and they also have submitted a serious attempt in the cultural field throughout the time. This struggle took place more intensely in the Balkans, which was particularly adjacent to the Christian World. Hacı Abdullah Petricî who was an Ottoman scholar from Balkans and he became famous for his critiques of Christianity in a period when the Christian world attacked the Muslim geography. He composed the Arabic and Ottoman epistles by suggesting that the Torah and the Gospels had been falsified, besides he wrote to prove the protected status of the Qur'an. According to Petrici, to explain that the Qur'an is protected from all falsehoods and omissions, it is at least as
important to explain that the original text of the previous holy books could not be preserved. Petricî explained the protection of the Qur'an by providing evidence from the Qur'an itself and revealed the intellectual and historical shreds of evidence in this regard. In this article, Petrici’s views on that subject have been preceded, Latinized and published in the context of his epistlenamed Risâle fî Reddi’r-Revâfız ve İsbâti Temâmiyyeti Kur’ân-ı ‘Azîmi’ş-Şân which the relevant academic circles will be informed for the first time about.