14. Ulusal Tıbbi Genetik Kongresi, Ankara, Türkiye, 20 - 22 Kasım 2020, ss.76
Amaç: Konjenital glikozilasyon defektleri (CDG); glikanların sentezinde ve/veya diğer bileşiklere bağlanmasında çeşitli basamaklarda defektler nedeniyle oluşan, çoğunlukla otozomal resesif kalıtılan bir grup doğumsal metabolizma hastalığıdır. Psiko-sosyal-motor gerilik (PSMG), büyüme-gelişme geriliği, fasiyal dismorfizm, endokrin ve koagülasyon anomalileri izlenebilir. Epilepsi, PSMG ve mikrosefali bulgularıyla incelenirken CDG tanısı alan olgumuzu, epilepsi varlığında CDG’nin dışlanması gerektiğini vurgulamak için sunmayı hedefledik.
Olgu: 2.
derece kuzen evliliğinden doğan olgumuz; 9. ayda başlayan febril konvülziyonlar
sonrası PSMG ve mikrosefali bulgularıyla tarafımıza yönlendirilmiştir. Kraniyal
MR ve ön metabolik testleri normal olan olguda tüm ekzom analizinde (WES) ALG1
geninde c.1076C>T (p.Ser359Leu) değişimi homozigot olarak saptanmıştır.
Literatürde CDG ile ilişkilendirilmiş olan bu mutasyonun saptanması üzerine
transferrin izoelektrik fokuslama yöntemiyle yapılan karbonhidratı eksik
transferrin (CDT) analizi, CDG tip 1’le uyumlu bulunmuş; olgumuzun ALG1 geni
ilişkili CDG1K tanısı kesinleşmiştir.
Sonuç:
CDG1K, nörolojik bulguların ön planda olduğu; epilepsi, hipotoni, mikrosefali,
ağır psikomotor ve mental retardasyonun gözlendiği bir glikozilasyon defekti
tipidir. CDG fenotipik olarak heterojenite gösteren bir hastalık grubudur.
CDG1K’da sık izlenen bulgulardan olan intrauterin büyüme kısıtlılığı, infantil
hipotoni, serebral/serebellar atrofi, dismorfizm, göz bulguları olgumuzda
gözlenmemiştir. İnfantil başlangıçlı epilepsiyle başvuran olgularda ayırıcı
tanıda yer alan CDG açısından CDT analizi yapılmalı, sonuca göre hedef gen
analizi/CDG paneli, CDT’de patoloji saptanmayan olgularda ise WES analizi
planlanmalıdır.