On the Turkish Equivalents in the Eastern Turkish Koran Commentary of an Arabic Kinship Names


Creative Commons License

Temel Alemdar E.

Yeditepe Üniversitesi I. Uluslararası Türk Kültürü ve Tarihi Sempozyumu , İstanbul, Turkey, 19 - 21 April 2018, pp.415-423

  • Publication Type: Conference Paper / Full Text
  • City: İstanbul
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.415-423
  • Istanbul University Affiliated: Yes

Abstract

It is a significant relationship between the language of a nation and its culture. The vocabulary that forms the language comes not only from the word stack but also from various terms, phrases, proverbs. These items constitute their vocabulary reveal the material and spiritual elements of culture, belief and way of life, traditions and customs, which language you have contacted and worldview.

 One of the most decisive indicators of how a language perceives and interprets the world is kinship names. The Turkish language has a very broad vocabulary in terms of kinship terms in all historical and contemporary periods.

                In this paper, Nur (YA 372a-385b/ TS 48b-60b) and Furkan suras (YA 385a-393b/ TS 61a-69a) that take part in the first volume of Yusuf Ağa and Topkapı copies of The Eastern Turkish Koran Commentary registered in 331183 will be investigated in terms of the Turkish equivalents of the Arabic kinship names they contain. It will be examined under two main headings: general (yavuk, ige) and specific kinship names and specific kinship names will also be examined under three subheadings: Intrafamilial intimacy (singil), agnation (atalarıngıznıngijér karındaşı) and maternal line (analarıngıznıng ér karındaşları). Moreover it will be compare to their uses in the historical period.


Bir milletin dili ile onun kültürü arasında mühim bir ilişki bulunmaktadır. Dili oluşturan sözvarlığı ise sadece kelime yığınından değil aynı zamanda çeşitli terimlerden, deyimlerden, atasözlerinden ve öbeklerden meydana gelmektedir. Sözvarlığını teşkil eden bu öğeler, o dili konuşan toplumun maddî ve manevî kültür unsurlarını, inanç ve yaşam biçimini, gelenek ve göreneklerini, hangi dillerle ilişki kurduğunu ve dünya görüşünü ortaya koymaktadır.

         Bir dilin dünyayı algılayış ve yorumlayış şeklinin en belirleyici göstergelerinden biri akrabalık adlarında varlık bulmaktadır. Türk dili, tarihî ve çağdaş bütün dönemlerinde akrabalık terimleri bakımından oldukça geniş bir sözvarlığına sahiptir.

         Bu makalede 331183 numarada kayıtlı olan Doğu Türkçesi Kur’ân Tefsiri’nin Yusuf Ağa nüshası ile Topkapı nüshasının birinci cildinde yer alan Nur (YA 372a-385b/ TS 48b-60b) ve Furkan (YA 385a-393b/ TS 61a-69a) surelerinin içerdiği Arapça akrabalık adları, Türkçe karşılıkları bakımından ele alınacaktır. Genel (yavuk, ige) ve özel anlamda akrabalık bildiren adlar olmak üzere iki ana başlık ve özel anlamdaki akrabalık adları da kendi içerisinde aile içi (singil), baba tarafından (atalarıngıznıngijér karındaşı) ve anne tarafından akrabalık bildiren adlar (analarıngıznıng ér ķarındaşları) olmak üzere üç alt başlık altında ve tarihsel dönemlerdeki kullanımları ile mukayese edilmek suretiyle ele alınacaktır.