TDB(Türk Diş Hekimleri Birliği) 25. Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi, İstanbul, Türkiye, 4 - 07 Eylül 2019, ss.981
Amaç: Siyalolit, büyük veya küçük bir tükürük bezi kanalı içerisinde bir veya daha fazla oval veya yuvarlak kalsifiye yapı (tükürük taşı veya taş olarak adlandırılır) varlığı olarak tanımlanır. Siyalolit, kabakulak sonrası tükrük bezlerinin en sık görülen ikinci
hastalığıdır Bu çalışmanın amacı radyolojik olarak büyük siyalolit vakasını sunmak ve literatüre katkı sağlamaktır.
Olgu: 46 yaşında erkek hasta dental tedavileri için İstanbul Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Kliniği’ne başvurmuştur. Radyografik muayene sonucu hastada periodontitise bağlı ileri derecede kemik kayıpları, 46 nolu diş bölgesinde rezidüel kök, diş çürükleri ve sağ mandibula angulus bölgesinde radyoopak bir oluşum görülmüştür. Hastadan alınan konik ışınlı bilgisayarlı tomografi
incelemesinde sağ angulus bölgesinde, lingual alanda, yumuaşk doku içerisinde submandibular tükürük bezi bölgesinde, iç yapısı hipodens-hiperdenes 9.7x11.3x12.5 mm boyutlarında hiperdens odak izlenmiştir.
Sonuç: Submandibuler taşların çoğu düz grafilerde radyopak oluşumlar olarak tespit edilir. Klinik, radyografik bulgular, hasta için
doğru tedaviyi belirtmek amacıyla tam yer ve büyüklüğün belirlenmesinde önemlidir. Bizim vakamızda konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ve Ultarsonografi kullanılmıştır.
Aim: Sialolith is defined as the presence of one or more oval or round calcified structures (called saliva stones or stones) within the canal of a large or small salivary gland. Sialolith is the second most common disease of the salivary glands after mumps.
The aim of this study is to present a case of large sialoliths radiologically and to contribute to the literature.
Case: A 46-year-old male patient was admitted to the Department of Oral and Maxillofacial Radiology in İstanbul University for
his dental treatment. As a result of radiographic examination, the patient had severe bone loss due to periodontitis, residual
root in tooth 46, dental caries and a radiopaque formation in the right mandibular angulus region. In the cone-beam computed tomography examination of the patient, hyperdense focus was observed in the right angulus region, lingual area, submandibular salivary gland region in soft tissue, and hypodense-hyperdenes 9.7x11.3x12.5 mm in size.
Result: Most submandibular stones are identified as radiopaque formations on radiographs. Clinical and radiographic findings
are important in determining the exact location and size in order to determine the correct treatment for the patient. In our case,
con-beam computed tomography and Ultarsonography were used.