cilt.16, sa.96, ss.1-14, 2023 (Hakemli Dergi)
Bu makale Emeviler dönemi yönetim
hiyerarşisinde, askeri bürokraside ve sosyal bünyede meydana gelen kimi beklenmedik
davranışların, toplumda güven duygusunun yozlaşmasından kaynaklandığını iddia
etmektedir.
Hz. Osman’ın şehid
edilmesinden sonra gelişen olaylar toplumda var olan sağlam güven duygusunun
zedenlenmesine neden olmuştur. Cemel vakası öncesi Havab’da Hz. Ayşe’ye organizeli
yalan beyanında bulunulması ve Sıffın’da
Haricilerin ansızın ortaya çıkışı sözü edilen güven zedelenmesinin ilk, ama
önemli belirtileri olmuştur.
İleri sürülen hipotez
kapsamında halifeler veliaht tayininde ahitlerini bozmuş, mevcut veliaht
azledildikten sonra kendi oğullarını halef tayin etmiştir.
Kimi halife isyan edenlere
eman verdiği halde sözünü tutmamış, Haccac gibi sert ve baskıcı bir genel
valinin emrinde görev yapan vali, komutan ile sözlerine bağlılıklarıyla övünen
Hariciler çoğu zaman emanı bozan fevri davranışlara tevessül etmiştir.
Ani, keskin ve aşırı
davranışların göreceli olarak Irak ve çevresinde meydana gelmesi, özellikle verilen
tüm destek sözlerine rağmen Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi bölge
halkının güven telkin etmediğini göstermiştir.
Mekke’nin kuşatılmasının
ardından Abdullah b. Zübeyr’in Husayn b. Numeyr’e kendilerinden her bir ölü
için on Şamlıyı öldürmeyi dillendirmesi cahiliye dönemi asabiyet anlayışının
keskin bir dönüşü olarak görülmüştür.
Türk, Rum gibi Emevilere
komşu gayrimüslim unsurların yöneticilerinde fevri dönüş sayılabilecek davranış
örneklerine rastlanmıştır.
Özetle Emeviler dönemi
toplumunda beliren kimi taşkın hareketlerin aynı zamanda insanlığın ortak bir
güven sorunu olduğu görülmüştür.
Anahtar kelimeler: Emeviler, güven, ani dönüş,
isyan, Kerbela...