Sosyal Çalışma Dergisi, cilt.4, sa.2, ss.91-100, 2020 (Hakemli Dergi)
Son yıllarda birçok ülke toplumsal cinsiyet eşitliğini bir dış politika önceliği haline getirmiş ve dış
ilişkilerinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin anaakımlaştırılmasını hedeflemiştir. İsveç, Kanada, Fransa ve
Meksika gibi ülkelerin yanı sıra, Avrupa Birliği (AB), dış eylemleri kapsamında bir cinsiyet perspektifi
içeren veya aktif olarak cinsiyet eşitliğini teşvik etmeyi amaçlayan çeşitli girişimler, politikalar ve stratejiler
geliştirmiştir. Bununla birlikte, üye ülkeler, başta güvenlik ve savunma olmak üzere, dış eylemler üzerinde
yüksek düzeyde kontrol sahibidir. Bu durum, AB feminist dış politikasının geliştirilmesi için bir öncelik
olarak üye ülkelerin feminist dış politikaya daha fazla katılımını gerektirmektedir. Bu bağlamda bu çalışma,
feminist dış politika göstergeleri üzerinden AB üye ülkelerinin feminist dış politika yaklaşımlarını
incelemektedir. Çalışma, feminist dış politikanın kavramsal gelişimi, tanımı ve göstergeleri üzerine
gerçekleştirilen tartışma ve feminist dış politikanın teorik arka planı ve göstergelerine dayalı olarak AB üye
ülkelerinin değerlendirilmesi şeklinde yapılandırılmıştır. Sonuçlar, farklı ülkelerin feminist dış politika
yaklaşımlarını ve feminist dış politikanın alt boyutlarındaki güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirmek için
işlevsel bir çerçeve sağlamıştır. Bu bulguların, dış politikayı toplumsal cinsiyet temelinde şekillendirmeyi
hedefleyen ülkeler için yol gösterici olabileceği düşünülmektedir
Many countries have made gender equality a foreign policy priority and have aimed gender
mainstreaming in their external affairs in recent years. Along with individual states like Sweden,
Canada, France, and Mexico, the European Union (EU) has also developed a variety of initiatives,
policies, and strategies within its external action that either incorporate a gender perspective or that
actively aim at fostering gender equality as the strategic approach. However, member states retain a
high level of control over external action, mainly security and defense. This requires further member
state engagement to feminist foreign policy as a priority to develop the EU feminist foreign policy. In
this context, this study investigates the feminist foreign policy approach of the EU member states
through indicators of feminist foreign policy. The study is structured as follows: discussion on the
conceptual development, definition, and indicators of feminist foreign policy, evaluation of EU
member states based on the theoretical background, and indicators of the feminist foreign policy. The
results provided a functional framework to evaluate feminist foreign policy approaches of different
states and their strengths and weaknesses in different sub-dimensions of feminist foreign policy. These
findings may guide states which have the aim of gendering their foreign policies.