20. Ulusal Cerrahi Kongresi, Antalya, Türkiye, 13 - 17 Nisan 2016, ss.352
GİRİŞ: Üst gastrointestinal sistem anastomoz kaçağı takibinde dren amilaz (DA) ölçümü değerli bir
yöntemdir. Özellikle anastomoz proksimale yaklaştıkça lümende artan tükrük amilazı sebebiyle yöntemin
duyarlılığı artar. Laparoskopik Sleeve Gastrektomi (LSG) sonrası stapler hattı kaçak oranı 1,6%’ dır. Bu
çalışmada, LSG sonrası DA ölçümünün stapler hattı kaçağını göstermedeki etkinliği ortaya konmaya
çalışılmıştır. MATERYAL-METOD: Çalışma kapsamında 2014 Mart-2015 Ocak tarihleri arasında kliniğimizde LSG
ameliyatı olmuş tüm hastaların stapler hattı komşuluklarına Jackson-Pratt dren yerleştirildi. Ameliyat
sonrası sabah dren hortumundan alınan dren sıvısı DA ölçümüne gönderildi. Gelen değer için üst sınır 125
IU/L kabul edildi. Tüm hastalara ameliyat ertesi sabah berrak sıvı gıda başlandı. DA değeri yüksek gelen hastalarda, kan amilaz (KA) ve kan lipaz (KL) değerleri gönderildi. Bu sayede eş
zamanlı bir pankreatit olup olmadığı ortaya konmaya çalışıldı. KA ve KL değerleri de yüksek olan
hastalarda pankreatit düşünülüp 24 saat sonra dren amilazı tekrarlandı. Eğer KA ve KL değerleri normal
ise 12 saat sonra DA tekrarlandı ve yükseklik devam ediyor ise oral kontrastlı bilgisayarlı karın
tomografisi (BT) istendi. BULGULAR: Çalışma kapsamında 184 (81,4%)’ ü kadın, 42 (18,6%)’ si erkek ortalama yaşları 39,2 ±
10,8 olan 226 ardışık hasta değerlendirildi. 201 (88,9%) hastada DA normal sınırlarda, 25 (11%) hastada
yüksek bulundu. DA normal olan hastalarda ortalama DA değeri 49,3 ± 25,9 IU/L iken DA yüksek grupta
bu değer 610,04 ± 1478,86 IU/L bulundu. Tüm grupta DA değer ortalaması 111,35 ± 514,73 IU/L
hesaplandı.
25 DA yüksek hastanın 18 (72%)’ inde KA ve KL değerleri normal sınırlardaydı. KA ve KL yüksek
bulunan 7 (28%) hastanın 24 saat sonra tekrarlanan DA’ ları normale dönmüştü. KA ve KL değerleri
normal olup 12 saat sonra DA tekrarlanan hastaların sadece 4’ ünde DA yüksekliği düşmemişti. Bu 4
hastaya çekilen BT’ lerde 2 hastada radyolojik olarak kaçak gösterildi ve erken laparoskopi yapıldı. Diğer
iki hastanın DA takibi 12 saatte bir devam edildi, DA düzeyleri ameliyat sonrası 3. gün normal seviyelere
geriledi ve klinik olarak sorunsuz taburcu edildiler. Tüm hasta DA ortalama değerine +1 standart sapma eklendiğinde bulunan 625 IU/L değeri sınır
alındığında DA değeri bu değerin üstünde olan 3 hasta mevcuttu ve 2 (66%) ’ sinde stapler hattı kaçağı
tespit edildi. Diğer hastanın ise ameliyat esnasında stapler hatalı ateşleme yapmış ve açık kalan 3 cm kadar
bir alan laparoskopik çift kat sütüre edilmişti.
SONUÇ: LSG sonrası DA ölçümü hatalı stapler kapaması veya doku hasarına bağlı gelişebilecek erken
kaçakları göstermede etkili bulunmuştur.