30. ULUSAL DERMATOLOJİ KONGRESİ, Lefkoşa, Kıbrıs (Kktc), 19 - 23 Ekim 2022, ss.1
NADİR BİR OLGU:
KOİNSİDENTAL KONDROİD SİRİNGOM VE BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM
Aydoğdu İ. H.¹,
Öztürk Sarı Ş.². Büyükbabani N.², Akdağ Köse A.¹
¹İstanbul
Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim
Dalı, İstanbul
²İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi,
Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul
Giriş
ve Amaç: Kondroid
siringom ter bezlerinden veya pilosebase üniteden köken alan iyi huylu nadir
bir deri eki tümörüdür. Histopatolojsinde bazen osteoid veya kondroid metaplazi
alanlarının da izlenebildiği, fibromiksoid stroma içinde dağılım gösteren
epiteliyal yapılar görülür. Epiteliyal ve mezenkimal farklılaşma gösteren
yapılardan oluştuğundan, derinin mikst tümörü olarak da adlandırılır. Tükrük
bezi mikst tümörünün (pleomorfik adenom) histolojik olarak kutanöz benzeridir.
Her ikisi de miyoepiteliyal diferansiyasyon gösterebildiğinden, kutanöz mikst
tümör ve miyoepiteliyomanın bir spektrumun parçaları olduğu düşünülmektedir.
Kondroid siringom insidansı %0.01’dir ve yetişkin erkeklerde daha sık rastlanır.
Genelde 0.5-3 cm çaplarında, sert, ağrısız, deri renginde, yavaş büyüyen,
soliter intradermal veya subkutan nodül şeklinde görülür. Baş-boyun bölgesini
sık tutar. Nadiren gövde, aksilla, genital bölge ve ekstremitelerde de
görülebilir. Çok nadir olarak malign dönüşüm potansiyeli vardır ve tam eksize
edilmediğinde nüks riski yüksektir. Bu nedenlerle total eksizyonu
önerilmektedir. Malign formları kadınlarda daha sık ve genellikle boyutları
daha büyüktür. Malign formlar ekstremite ve gövde lokalizasyonunda baş-boyundan
daha sık görülür. Sol kulak preaurikular bölgede bazal hücreli karsinom (BCC)
nedeniyle başvuran ve dermatolojik muayenesinde sol kaş üzerinde koinsidental
olarak kondroid siringom saptanan bir hasta sunulmaktadır.
Olgu:
Elli
beş yaşında erkek hasta, iki buçuk yıldır sol preaurikular bölgede, sınırları
kabarık ve sirsine, bazı alanlarda miliyum benzeri papüller ve erozyonların
eşlik ettiği atrofik, eritemli plak nedeniyle başvurdu. Dermatolojik muayenesinde
yedi yıldır olan, yıllar içinde yavaş bir büyüme gösteren, sol kaş üzerinde,
deri renginde, çevresi girdap benzeri girintili çıkıntılı, 2.5x1.4 boyutlarında
ağrısız, nonülsere, kıkırdak kıvamında sert bir nodül görüldü. Kulak önündeki
lezyondan süperfisiyel BCC, Bowen hastalığı, lupus vulgaris ön tanılarıyla
biyopsi alındı. Biyopsi sonucu trikoblastik farklılaşma gösteren, mikronodüler
alanlar içeren BCC ile uyumluydu. BCC lezyonu için tedavi amaçlı, kaş
üzerindeki lezyon için ise epidermoid kist, siringom, deri eki tümörü ön
tanılarıyla tanı ve tedavi amaçlı olarak total eksizyon yapılmak üzere
merkezimiz plastik cerrahi bölümüne gönderildi. Kliniğimizdeki vakaların tedavi
sonuçları geriye yönelik olarak taranırken, hastanın kliniğimize post-op
dönemde başvurmadığı, sol kaş üzerindeki subkutan nodülün patoloji sonucunun
kondroid siringom ile uyumlu olduğu, ancak BCC’nin eksize edilmediği anlaşıldı.
Kontrole çağırılan hasta pandemi nedeniyle kontrole gelemediğini ve BCC
lezyonunu çok önemsemeyerek opere olmadığını ifade etti. Aile anamnezinde
kondroid siringom öyküsü yoktu. Aradan geçen üç sene sonraki muayenesinde kondroid
siringomunda nüks gözlenmedi. BCC’sinin ise genişlediği, kenarlarında
pigmentasyonun arttığı görüldü ve BCC’nin total eksizyonu amacıyla tekrardan plastik
cerrahiye yönlendirildi.
Sonuç:
Deri
eki tümörleri nadir görülür. Klinik olarak alt tiplerini ayırt etmek her zaman
mümkün olmamakta ve tanı genellikle histopatolojik incelemeyle konulmaktadır. Klinik
olarak ayırıcı tanıya intradermal nevüs, BCC, epidermoid kist, nörofibrom ve diğer
deri eki tümörleri girmektedir. Bu tümörler genellikle iyi huylu ve yavaş
büyüyen lezyonlardır. Özellikle orta yaş erkek hastalarda baş-boyun bölgesinde
yavaş büyüyen subkutan veya intradermal yerleşimli nodüler lezyonlarda ayırıcı
tanıya alınmalıdır. Eksizyon sonrası nüks olasılığı, seyrek de olsa malign dönüşüm
görülebilmesi, tedavi ve takibi gerekli kılmaktadır.
Anahtar
Kelimeler:
Kondroid siringom, derinin mikst tümörü, baş-boyun, malign potansiyel