Erzurum-Kars Platosu’nun Çarpışma Kökenli Volkanizmasının Volkano–Stratigrafisi ve yeni K/Ar Yaş Bulguları Işığında Evrimi, Kuzeydoğu Anadolu


Creative Commons License

KESKİN M.

MADEN TETKİK VE ARAMA DERGİSİ, cilt.120, ss.121-134, 1998 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 120
  • Basım Tarihi: 1998
  • Dergi Adı: MADEN TETKİK VE ARAMA DERGİSİ
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.121-134
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Kuzeydoğu Anadolu’da Erzurum ile Kars arasında kalan bölge, denizden ortalama 2.5 km yüksekte yer alan bir plato morfolojisi sunar.  Erzurum-Kars Platosu olarak isimlendirilen bu yüksek alan, Anadolu ve Arap kıtaları arasında Neotetis Okyanusu’nun güney kolunun kapanmasını izleyen evrede kıtasal çarpışma ve kabuksal kalınlaşma sonucu bugünkü özgün morfolojisini kazanmıştır. Sözkonusu platonun büyük kısmı, çarpışma ile kökensel ilişkili (collision-related) bir volkanizmanın ürünü olan lavlar ve piroklastik birimlerle örtülmüştür.  Volkanizma 11 My önce, bölgesel yükselmeden hemen sonra bazik lavlarla başlamış, yaklaşık 5-7 My önce doruğa ulaşmış ve 2.5 My önceye dek sürerek plato üzerinde kimi yerde 1 km’yi aşan kalınlıkta istifler oluşturmuştur. Magma yüzeye genel olarak, bölge neotektoniğinin ana hatlarını oluşturan doğrultu atımlı fay sistemlerine bağlı yerel gerilme alanlarını izleyerek çoğunlukla çatlak erüpsiyonları şeklinde ulaşmıştır.  Çıkan malzemenin önemli bir kısmı,  yakındaki  fay sistemlerine bağlı pull-apart havzalarda depolanmıştır. Volkanik etkinliğin 6-11 My arasındaki dönemi, yaygın felsik piroklastikler/domlar ile bazik lavların oluşturduğu bimodal bir volkanizma ile temsil edilmiştir.  Yaklaşık 5-6 My önce, derinde mafik fazda amfibol fraksiyonel kristalizasyonu geçirmiş olan ortaç porfiritik lavlar yüzeye ulaşarak domlar oluşturmuşlardır. Volkanizmanın 2.7-5 My döneminde ise olivinli bazik lavlar özellikle doğu alanlarda egemen olmuşlar, plato oluşturan lav yaygıları oluşturarak geniş alanlar kaplamışlardır.  Yeni K/Ar yaş bulgularına göre, plato üzerindeki volkanik etkinlik zaman içinde batıdan doğuya doğru göç etmiş ve bu sırada genel olarak bazikleşmiştir. Bu, doğrultu-atımlı fay sistemleri içindeki yerel gerilmelerin zamanla batı yönünde artması nedeniyle ortaya çıkmış olmalıdır.

In north-eastern Anatolia, the area between Erzurum and Kars consists of a plateau which is 2.5 km above sea level. This high land, named the Erzurum-Kars Plateau, has gained its characteristic present-day morphology by means of crustal thickening resulted from collision between the Anatolian and Arabian plates after elimination of the south branch of Neotethys ocean.  A great portion of the plateau is covered by lavas and pyroclastic units which are genetically related to collision event. Volcanic activity initiated in the region with basic lavas at around 11 Ma shortly after regional uplift, attained a climax between 5 and 7 Ma and continued until 2.5 Ma, producing volcanic successions that reach over 1 km in thickness in places. The magma generally reached to the surface via fissures located in areas of local extension in strike-slip fault systems which are the predominant elements of neotectonics of the region. A significant portion of volcanic material generated was deposited in nearby pull-apart basins which were also controlled by these strike-slip fault systems. The period between 6 and 11 Ma was represented by a bimodal volcanism which is composed predominantly of widespread felsic pyroclastics/domes and basic lavas. Intermediate porfiritic lavas which had experienced fractional crystallisation of amphibole as a mafic phase at depth erupted onto the surface producing domes around 5-6 Ma.  The period between 2.7 and 5 Ma was dominated by olivine-bearing basic lavas which covered large areas as plateau-forming horizontal lava sheets. New K/Ar dating results revealed that volcanic activity migrated from west to east, becoming more basic during the course of time. This may be resulted from a gradual eastward increase in local extension in strike-slip fault systems.